Ramazan ayının manevi atmosferi her geçen gün yoğunlaşırken, bu ayın en özel gecelerinden biri olan Kadir Gecesi’ne ulaşmanın huzurunu yaşıyoruz. Kur’an-ı Kerim’de "bin aydan daha hayırlı" olarak müjdelenen bu gece, bizlere Rabbimizin sonsuz rahmet ve mağfiret kapılarını ardına kadar açtığı bir fırsat sunuyor.
Kadir Gecesi, sadece ibadetlerin kat kat sevapla karşılık bulduğu bir gece değil, aynı zamanda geçmişimizi sorgulayıp geleceğimizi şekillendirmemiz için bir muhasebe zamanıdır. Bugün kendimize şu soruları sormamız gerekir: Gerçekten Rabbimize layık bir kul olabildik mi? Kalplerimizi kötü duygulardan arındırabildik mi? Yetimin, fakirin, kimsesizin yanında olabildik mi? Eğer cevaplarımız yeterince tatmin edici değilse, bu gece bizim için yeni bir başlangıç olabilir.
Kur’an-ı Kerim’de Kadir Suresi’nde bu gecenin ne denli kıymetli olduğu açıkça belirtilmiştir:
"Şüphesiz, biz onu (Kur’an’ı) Kadir Gecesi’nde indirdik. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sen ne bileceksin? Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gece Rablerinin izniyle her iş için iner de iner. O gece, tan yeri ağarıncaya kadar bir esenliktir." (Kadir Suresi, 1-5)
Bu ayetler, Kadir Gecesi’nin sadece geçmişte yaşanmış bir hadise değil, her yıl müminler için büyük bir fırsat ve bereket kapısı olduğunu gösteriyor. Bugün yapılacak her dua, her ibadet, her iyilik, belki de hayatımızın dönüm noktası olacak bir kapının açılmasına vesile olabilir.
Bu mübarek gecede Kur’an okumalı, bol bol dua etmeli, tövbe etmeli ve Allah’a yönelmeliyiz. Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), Kadir Gecesi’nde okunacak en güzel duayı bize öğretmiştir:
"Allah’ım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet."
Bu gece, kin ve nefret yerine sevgi ve hoşgörüyü, dünya hırsı yerine ahireti, gaflet yerine bilinçli bir kulluğu tercih etme vaktidir.
Kadir Gecemiz mübarek olsun! Allah dualarımızı kabul etsin, bizleri affına mazhar olan kullarından eylesin.
