Değerli okuyucularımız, Mart ayı, doğanın uyanışa geçtiği, kışın son izlerini bırakarak baharın kapımızı çaldığı bir dönemi temsil eder. Hem sert rüzgârları hem de umut veren güneş ışıklarıyla adeta bir geçiş ayıdır. Halk arasında “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” sözü boşuna söylenmemiştir. Çünkü bu ayda bir gün bahar havası yaşanırken, ertesi gün kış kendini yeniden hissettirebilir.
Mart, sadece doğanın değil, insan ruhunun da tazelenme ayıdır. Uzun ve soğuk kış günlerinden sonra yavaş yavaş ısınan hava, insanlara enerji ve umut aşılar. Çiftçiler için tarlalarını hazırlama vakti, öğrenciler için ikinci dönemin tam anlamıyla başladığı bir süreçtir. Aynı zamanda mart, Dünya Kadınlar Günü gibi önemli sosyal olaylara da ev sahipliği yapar.
Tarihte de mart ayı büyük dönüşümlerin yaşandığı zamanlardan biri olmuştur. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş sürecinde ve dünya tarihindeki birçok olayda mart ayı önemli kırılmalara sahne olmuştur.
Diyarbakır’da mart ayı, soğuk geceler ile baharı müjdeleyen sıcak gündüzlerin iç içe geçtiği bir dönemdir. Tarihi surların etrafında açan ilk çiçekler, Hevsel Bahçeleri’ndeki yeşermeye başlayan bitkiler, bu şehrin kadim dokusuna baharı müjdeler.
Bu mart ayı hepimize yenilenme, umut ve sağlık getirsin. Kışın rehavetini üzerimizden atıp, baharın taze nefesiyle yeniden canlanacağımız bir dönem olsun.Sevgiyle kalın.
