Bir Ramazan ayının daha sonuna geldik. Mübarek günlerin ardından, yarın hep birlikte Ramazan Bayramı'na kavuşuyoruz. Bu, yalnızca oruçlarımızı tamamladığımız bir dönem değil, aynı zamanda manevi anlamda arındığımız, sabrı ve şükrü yeniden hatırladığımız bir süreç oldu.
Ramazan boyunca sofralarımızı paylaştık, ihtiyaç sahiplerine el uzattık, dualarla gönüllerimizi huzura erdirdik. Şimdi ise bayramın neşesiyle, sevdiklerimizle kucaklaşmanın, dostlukları pekiştirmenin ve yardımlaşmanın tam zamanı.
Bayram, sadece tatlıların, misafirliklerin ve geleneksel kutlamaların ötesinde, aynı zamanda gönüllere dokunmanın ve sevgiyi paylaşmanın bir vesilesidir. Bu günler, kırgınlıkları bir kenara bırakıp affetmenin, dargınlıkları sonlandırmanın ve yeniden kenetlenmenin fırsatıdır.
Diyarbakır’ın sokakları, geçmişten bugüne bayram sabahlarında çocukların neşeli kahkahalarıyla, büyüklerin dualarıyla yankılanır. Bu güzel şehirde, kadim geleneklerimizle bir araya gelip bayramın anlamını en derinden hissetmek bizlere düşen en büyük görevlerden biridir.
Bu vesileyle, başta Diyarbakır halkı olmak üzere tüm İslam âleminin Ramazan Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum. Bayramın, barış, sağlık ve huzur getirmesi temennisiyle, birlik ve beraberlik içinde nice bayramlara erişmek dileğiyle… Bayramınız mübarek olsun!
