<div>Değerli okuyucularımız, Uhud Savaşı’nda Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’i koruyarak, O’nun (s.a.s.) medhine ve iltifâtına mazhar olan Ümmü Umâre’nin (Nesîbe binti Ka’b) kahramanlığı anlatacağım sizlere...</div> <div>Bir hanım sahâbiyeden, ibret dolu bir muhabbet-i Peygamberî manzarası:</div> <div><strong>Kâ‘b</strong>’ın kızı<strong> Nesîbe</strong> radıyallâhu anhâ, Müslümanlarla birlikte Uhud Gazâsı’na iştirak etmişti. Kendi elleri ile hazırladığı kaplarla yaralılara su taşırken, Müslümanların bozguna uğrayarak dağıldığını gördü. Bunun üzerine derhâl <strong>Rasûlullah</strong> sallâllâhu aleyhi ve sellem’in yanına koştu. Atılan ok ve taşlara kendini hedef yaparak bütün gayret ve cesaretiyle Rasûl-i Ekrem sallâllâhu aleyhi ve sellem Efendimiz’i korudu. Bu fedakârlığı sırasında atılan ok ve taşlarla on iki yerinden yaralandı.</div> <div>Onun bu hâlini takdîr eden Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem Efendimiz:</div> <div><strong>“Harp esnâsında sağıma-soluma döndükçe hep Ümmü Umâre (Nesîbe)’nin yanıbaşımda çarpıştığını görüyordum.”</strong> buyurdu. (İbn-i Hacer, el-İsâbe, IV, 479)</div> <div>Böylece dindarlığın verdiği şuurla harplerde gösterdiği kahramanlığından dolayı Efendimiz sallâllâhu aleyhi ve sellem’in medhine ve iltifâtına mazhar olan Nesîbe’nin ismi, örnek Müslüman hanımlardan biri olarak İslâm tarihine geçti.</div>