Zor koşullarda tamamladıkları eğitimlerinin sonucunda öğrencileriyle buluşmayı hayal ettiklerini belirten öğretmenler, ailelerinin geçimini temin edebilmek için tarlada çalışmak zorunda kaldıklarını söyledi.
Tarlada domates, salatalık ekimini yapan öğretmenler, buradan elde ettikleri gelirle yaşamlarını idame ettirmeye çalışıyor.
Çalışma sahalarının tarla değil öğrencilerin yanı olması gerektiğini ifade eden öğretmenler, uzun süre bekledikleri atamalarının bir türlü gerçekleşmemesinin üzüntüsünü yaşıyor.
Kendileri gibi atanamayan pek çok öğretmenin olduğunu belirten Mustafa Adlığ, İLKHA muhabirine 9 yıldır atamasının yapılmasını beklediğini aktardı.
Mustafa Adlığ
"İlerde atanacaksın deyip beni işe almadılar"
Atamasının yapılmaması sonucu iş aradığını ancak bu kez kimsenin kendisini işe almadığını kaydeden Adlığ, "Ağır İbrahim Çeçen Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği mezunuyum. Atamamız bayağı zorlaşmış. Mezunlar bayağı çoğalmış. Birçok sınava girdim atanamadım ve başka sektörlerde iş aradım. Üniversite mezunu olduğum için, 'ilerde atanacaksın' deyip beni işe almadılar." dedi.
"Bizim yerimiz burası değil"
İş bulamayınca tarlada çalışmaya karar verdiğini vurgulayan Adlığ, şöyle devam etti:
"Kıt kanat geçiniyoruz. Bizim yerimiz aslında burası değil. Çocuklara ders vermemiz gerekiyorken şu an domatesle, salatalıkla uğraşıyoruz maalesef. Ataması çok iyi olur diye 4 yıllık okuduk. 2 yıllıklar boş biliniyordu. Ama halbuki 2 yıllıklar daha sonra çok daha iyi atanabildiler. Birçok sektöre girebildiler ve bizden çok daha düşük puanlarla girebildiler. Bu da 4 yıllık mezunların zoruna gitti."
"Hayalim ders verebilmekti"
Yetkililere çağrıda bulunan Adlığ, atanamayan öğretmen sorununa bir çözüm bulunmasını isteyerek, "18-20 yılımı okumaya verdim. Hayalim ders verebilmekti, çocukları iyi yetiştirebilmekti. Şu an gördüğünüz gibi tarlada çalışıyorum." diye konuştu.
Yaklaşık 12 yıldır atanamayan bir diğer öğretmen Osman Adlığ ise atanamamanın üzüntüsünü yaşadığını söyledi.
Osman Adlığ
"Gelecek nesiller bu duruma düşmesin"
Ömrünün okumakla geçtiğini ifade eden Adlığ, "Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sanat tarihi Bölümünden mezun oldum. Ömrümüz hep okumakla geçti. Bu şekilde eğitim öğretim gören birisinin sonuçta atanamaması çok zor bir durum. Biz istiyoruz ki önümüz açılsın. Gelecek nesillerin bu duruma düşmemesi lazım." dedi.
"Atama yapılacak kadar üniversitelere öğrenci alınsın"
Okuldan mezun olduktan sonra çok çalışıp yüksek puanlar almasına rağmen atanamadığını belirten Adlığ, şunları söyledi:
"Benim gibi çok mezun var. Atanamadığımız için kendi işimizi kurduk. Belki biz zar zor kendi işimizi kurduk ama işini kuramayan çok sayıda üniversite mezunu var. İstiyoruz ki atama yapılacak kadar üniversitelere öğrenci alınsın."