Diyarbakır’ın Sur ilçesinde antika dükkanı işleten İsmail Yaman, antikacılık serüvenine, baba ve dedesinden kalan eski eşyalarla adım attı. Günümüzde eski eşyalara olan ilginin azalmasına rağmen, çocukluğundaki merak onu şehir şehir dolaşmaya teşvik etti. Yaman, özellikle Güneydoğu Bölgesi’nden topladığı antikalarla dükkanını zenginleştiriyor.
Yaman, yalnızca antikaları toplamakla kalmayıp, dükkanına getirilen eski eşyaları severek satın alıyor. “Evinde eskiyi sevmeyen birçok insanımız var” diyen Yaman, antikalara olan ilgisini şu sözlerle ifade ediyor: “Dedemin bana verdiği köstekli saatin tik tak sesi kulağımda çınlardı. Çok hoşuma giderdi. Babamın da evde birçok eski eşyası vardı; duvar saatinden teşbihlere kadar. Bunların evde varlığı, antikacılık tutkumun filizlenmesine neden oldu.”
Diyarbakır’ın zengin tarihini yansıtan Osmanlı dönemine ait yazılı bakır eşyalar ve halılarla ilgilenen Yaman, “Her yerden toplamaya başladım ama özellikle bizim bölgemizden toplama çabası içindeyim. İnsanlar kullanmadıkları eski eşyalarını satmak için bana getiriyor, ben de severek alıyorum. Antika satmak isteyen herkes dükkanıma gelebilir, hepsini almak için buradayım” şeklinde konuştu.
İsmail Yaman’ın antika tutkusu, sadece geçmişe duyduğu özlem değil, aynı zamanda bölgesel kültürü yaşatma arzusunu da yansıtıyor. Onun dükkanı, geçmişin izlerini günümüze taşıyan bir hazine gibi işlev görüyor ve Diyarbakır’daki antika severler için önemli bir durak haline geliyor.