Bismillahirrahmanirrahim
Yazıma bismillah ile başlarım, bu dinimin bana emri ve tavsiyesidir. Besmele her hayrın anahtarıdır. Yine Kur’an’ın ilk ayeti ve anahtarıdır. Yüce Rabbimiz kelamına besmele ile başlayarak siz de her işinize besmele ile başlayın demek istiyor sanki. Çünkü işine Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla başlayan biri, “İşime başlarken Allah’ı andım, onun ismini anarak işe koyuldum, ona hesap vereceğim, bu nedenle kimseye zarar vermem, kimseye merhametsizlik etmem, haram muamele etmem, haram yemem, benden emin olabilirsiniz” mesajını vermektedir. Bunun için büyük küçük demeden her işimize besmele ile başlamalıyız. Yerken, içerken, konuşurken, okurken, yazarken, giyerken, yatarken, kalkarken, evden çıkarken, eve girerken hasılı hayatımızın A’sından Z’sine kadar bütün helal ve mubah hal ve hareketlerimize söz ve davranışlarımıza besmele ile başlamalıyız ki eylem ve söylemlerimize şeytan ortak olmasın. Şeytan ve ordusu ile mücadelede besmele zırhına bürünmemiz lazım. Birisi Resulullah’ın huzur-i seadetlerinde, "Kahrolsun şeytan!" dedi. Resulullah hemen müdahale etti ve "sakın öyle söyleme, söylediğin söz şeytanı daha da azdırır." “Bismillahirrahmanirrahim” de. Bu onu sivrisinekten daha aciz ve etkisiz kılar” buyurdu. (Ebu Davud, Edeb, 77).
Besmele mübarek bir kelimedir, zikrullahtır, hayatın kılavuzu ve pusulasıdır, şuurlu ve bilinçli olarak hareket etmektir. Hazreti Nuh (a.s.) onunla gemisini yürüttü. "Mektup süleyman’dandır ve Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla başlamaktadır." (Neml, 30) ayeti kerimenin ifade ettiği gibi Hz Süleyman (a.s.) davet mektuplarını onunla açtı, Hz Muhammed (sav) onunla vahiy stardını aldı ve onunla yaydı. (Yaratan Rabb’inin adıyla oku, Alak süresi,1). Bütün bunlarla Yüce Rabbimiz, bütün yaşamınıza besmeleyle başlayın, onsuz hiçbir söz ve eylemde bulunmayın demek suretiyle adeta bizi eğitiyor.
Besmele manevi bir şifa ve tedbirdir. Hz peygamber (sav) ağrıdan şikayet eden birine, “ağrıyan yere parmağını koy ve üç defa bismillah de,” buyurdu. (Riyazu’s-salihin,1/462)
Resulullah(sav), (sav) başka bir vesileyle de yer ve gökte meydana gelen zararı def eden Allah’ın adıyla başlarım mealindeki, "Bismillahillezi la yedurru mea’smihi şeyün fil’erdi vela fis’semai ve huves’semiu’l-alim" duasını sık sık kullanırdı. Besmele ile başlayan işte hayır ve bereket olur Peygamberimiz(sav) bir hadiste, "Besmele ile başlamayan her iş eksiktir, hayırsızdır, bereketsizdir.” (Ahmed ibn Hanbel, Musned, 4/83).
O halde dilmizi, işlerimizi ve ömrümüzü besmelesiz dolayısıyle bereketsiz ve hayırsız eylemeyelim, sürekli dilimiz besmele ile nemlensin, dilimizden hiç besmele eksik olmasın ki her daim şeytan değil Allah bizimle beraber olsun. Her işimizde olduğu gibi asıl sermayemiz olan ömrümüzün günlerini oluşturan yeni yıla da besmele ve hayırla başlamalıyız, hayatımızın günlerini hayır ve bereket ile süslemeliyiz, başımızı iki elinizin arasına alıp bir senenin muhasebemizi iyi yapmalıyız, "Yapmamız gerekip de yapmadıklarımız ve yapmamamız gerekip de yaptıklarımız nelerdir, eksiklerimiz, kusurlarımız nelerdir?" deyip eksikleri tamamlamalı kusurlarımızı düzeltmeliyiz. Nitekim Peygamber efendimiz (sav) “Akıllı kişi nefsini hesaba çeker ve ölümden sonraki hayat için iyi amel işler aciz kişi nefsini hevasına uydurur sonra Allah’tan boş temennilerde bulunur.” (İbni Mace, zühd, 4/496). Hak dostu Rebi bin Heysem’in şu hali sık sık nefis muhasebesine girerek ölüm ve ahiret için hazırlık yapmak husunda dikkatleri çekmeye değer bir misaldir. Rebi bin Heysem bahçesine bir mezar kazmıştı. Kalbinin katılaştığını hissettiği zamanlarda bu kabre girer bir müddet orada kalırdı, gün gelip dünyaya veda edeceğini ve mezarda bir istiğfar ve sadakaya muhtaç vaziyette kalacağını tefekkür eder, ahiretteki hesabını düşünerek bir muhasebe iklimine girerdi. Daha sonra: “Nihayet onlardan birine ölüm gelip çattığında: Rabbim! beni geri gönder; ta ki boşa geçirdiğim dünyada Salih ameller işleyeyim, der."(Mü'minûn 99-100) ayetlerini okurdu. Mezardan çıkınca da kendi kendine “Ey Rabi! Bak bugün geri çevrildin. Bu talebinin kabul edilmeyeceği, dünyaya geri gönderilmeyeceğin bir vakit de gelecektir. Şimdiden tedbirini al ve Salih amellerini, Allah yolundaki gayretlerini ve ahiret hazırlıklarını ziyadeleştir.” derdi.
Her geçen gün adeta ömür takvimimizden koparılan bir yapraktır ve her geçen gün bizi biraz daha ölüme yaklaştırmakta, nice imkanları elimizden almaktadır. Namaz kılmayan kardeşlerimiz zaman kaybetmeden Bismillah diyerek namazlarına başlamalılar, eksiklerini tamamlamalılar. Çünkü Allah korusun ilerleyen zamanlarda istesek de kılamayabiliriz. Peygam- berimiz (sav) şöyle buyurmuştur:
"Beş şey gelmeden önce şu beş şeyin kıymetini iyi bilin.
1-Yaşlılıktan önce gençliğinizin,
2-Hastalıktan önce sağlığınızın,
3-Fakirlikten önce zenginliğinizin,
4-Meşguliyetten önce boş vaktinizin,
5- Ölümden önce de hayatınızın.” (Buharî Rikak 3; Tirmizî Zühd 25).
Said Nursi (rahmeyullahi aleyhi) Dünya üç günden ibarettir, der. Dün geçti elinden çıktı, yarına ulaşacağının garantisi yok, elinde içinde bulunduğun gün kaldı. Ne yapacaksan o gün yap böyle düşünerek yaşamak lazım. Çünkü ölüm ansızın gelir ve hazırlıksız yakalanabiliriz. Hazırlıksız yakalanmamak için gereken gayret ve çabayı göstermemiz lazım. Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: "Ey iman edenler Allah’a itaatsizlikkten sakının. Herkes yarın (ahiret) için ne hazırladığına baksın!” (Evet) Allah’a itaatsızlıktan sakının, Allah yapıp ettiklerinizden tamamen haberdardır. Allah’ı unutan, bu yüzden Allah’ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın işte onlar gerçekten yoldan çıkmışlardır. " (Haşr, 18-19).
Ömür sermayemizi Allah’a isyanlarla, içki, kumar, Spor Toto, Sayısal Loto, bahis, at yarışları ve milli piyango bileti gibi haram olan şeylerle meşgul olarak geçirmemeliyiz ve bunların her birini yapmanın Allah’a isyan olduğunu, kim yaparsa yapsın, ne kadar kişi yaparsa yapsın, kimin eliyle işletilirse işletilsin haram ve günah olmaktan çıkmayacağını unutmamalıyız. Çünkü bu dünyada bütün yaptıklarımızın hesabını vereceğiz. Allah (c.c.) bir ayette şöyle buyuruyor: "Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu(karşılığını) görür. Kim de zerre miktarı şer yapmışsa onu (karşılığını) görür.” (Zilzal süresi, 7).
Rabbim bizleri yapıp ettiklerinin, söyleyip düşündüklerinin hesabını vereceğini bilip düşünerek, hak hukuka riayet ederek, Hz peygamber (sav)’in ahlakı ile ahlaklanarak, kendine layık bir kul olarak yaşayan ve huzuruna giden kullarından eylesin inşallah. Amin.