ENSÂRIN MUHÂCİRİ
Abbas Bin Ubâde (r.a.) biat ettikten sonra Mekke'de kaldı. Resûl-i Ekrem (s.a.) Efendimizden ayrılmadı. Hicret emrini bekledi. Hicrete izin verilince muhacir kafilesine katılarak Medine'ye döndü. Bu sebeble kendisine "Ensârın Muhâciri veya Medineli Muhâcir" denildi. Bu şekilde anıldı. Medine'ye gelince muhâcirlerden Osman Bin Maz'un (r.a.) ile kardeş ilân edildi.
Abbas Bin Ubâde (r.a.) Bedir gazvesine iştirak edemedi. Fakat Uhud savaşında büyük kahramanlıklar sergiledi. Bu savaşta İslâm ordusu bozguna uğradığı sırada, dağılan orduyu tesirli konuşmasıyla toplamaya çalıştı. Ashabâ şöyle haykırdı:
"Ey kardeşlerim! Bu uğradığımız musîbet, Rasûlullah'a karşı isyanımızın neticesidir. Dağılmayınız!.. Rasûlullah'ın etrafına geliniz. Eğer Rasûlullah'a bir şey olur da biz sağ kalırsak, Rabbimize karşı ileriye süreceğimiz hiçbir mâzeretimiz yoktur!" dedi ve büyük bir cesâretle düşman saflarına daldı.
"Allah Allah" nidalarıyla kılıç sallayarak önüne çıkan müşriki devirdi. Akşama kadar kahramanca çarpıştı. Resûl-i Ekrem (s.a.) Efendimizin çevresinde müşrik oklarına karşı onu korumaya çalıştı. Vuruşa vuruşa gün boyu kılıç salladı ve sonunda şehadet şerbetini içti. Cenâb-ı Hak'tan şefaatlerine nâil olmayı niyaz ederiz. Amin.