Dğerli okuyucularımız bu hafta Büyüklerden Malik bin Dinâr’ın (r.aleyh) küçük bir çocukla yapmış olduğu ibretlik konuşmayı istifadenize sunuyoruz.
Malik bin Dinâr -rahmetullahi aleyh- şöyle anlatıyor:Bir gün bir çocuğun yanından geçiyordum. Çocuk toprakla oynuyor, bir gülüyor, bir ağlıyordu. Şuna selâm vereyim dedim, nefsim büyüklüğe kapılıp beni bundan vazgeçirdi. Sonra dedim ki: Ey nefis! Nebî-i Ekrem sallâllâhu aleyhi ve sellem büyüklere de selâm verirdi, küçüklere de. Vardım, selâm verdim.
“Ve aleyke’s-selâm ve rahmetullâhi ve berekâtüh ey Mâlik bin Dînâr!” diye mukabelede bulundu. Şaşırdım, dedim ki:“Bugüne kadar görüşmediğimiz hâlde beni nereden tanıdın?” Dedi ki:“Rûhum rûhuna melekût âleminde karşılaştığında Hayy u lâyemut olan Allah seni bana tanıttı.” Sordum:“Akıl ile nefis arasındaki fark nedir?” Dedi ki:“Bana selâm vermeni önleyen nefsindir, selâm verdiren aklındır.” Hayretle sordum:“Derdin nedir, bu toprakla oynuyorsun?” Dedi ki:“Çünkü biz ondan yaratıldık; yine ona döneceğiz.” Tekrar sordum: “Görüyorum ki onunla oynarken bir gülüyor bir ağlıyorsun?” “Evet,” dedi.
“Rabbimin azabı gözümün önüne geliyor, ağlıyorum, rahmetini hatırlayınca da gülüyorum.” Dedim ki:“Yavrum daha senin ne günahın olsun ki ona ağlayasın?” Bana:“Böyle deme amca! Her vakit görüyorum, annem büyük odunları yakarken onları küçük dallarla tutuşturuyor. Onun için ağlıyorum” dedi.