Fesad ehline engel olmaya çalışmak farz-ı kifayedir. Özellikle aleni işlenen günahlara, günahların reklamının yapılmasına engel olmaya çalışmak hepimizin en başta gelen vazifesidir.

Meşhur fıkıh kaynağımız Mecelle, “def-i mazarrat celb-i menafiden evladır” der, yani zararlı olanı gidermek fayda elde etmekten daha önceliklidir. Aslında sufi metoda baktığımızda onlar da bu prensibi kendilerine rehber eylemişlerdir. Sufiler yollarını takhalli, tehalli ve tecelli olarak üç kelime ile özetlerler, bunlardan takhalli; boşaltmak, temizlemek demektir. Buna göre salik maneviyat yoluna girdiğinde öncelikle kendini zararlı alışkanlıklardan ve haramlardan temizlemelidir. Sonra üzerindeki kul haklarını ödemeli ondan sonra da kendini güzel huylar ve ibadetler ile süslemelidir ki bu da tehallidir. Bunun sonucunda salikte manevi gelişim, ilhamat ve tecelliler olacaktır. Ferdi planda izlenilen bu metot aslında toplum için de geçerlidir. Nasıl ki kendimizdeki kötülükler ile mücadele ediyor isek aynı şekilde toplumdaki ifsad hareketleri ile de mücadele etmemiz gereklidir.

İslam devletlerinin güçlü olduğu dönemlerde hisbe teşkilatı bu vazifeyi görmüştür, muhtesipler topluma zarar veren şahısları ve ifsad hareketlerini tespit ederek onları bertaraf etme yoluna gitmişlerdir. Hisbe işi ile vazifeli olan muhtesip işlenen münkeri, veya terk edilen marufu (iyilikleri) tespit eder, sonra işlenen fiilin gayri ahlaki olduğunu ilgililerine anlatır; bilerek kötülük işleyenlere öğüt verir, yerine göre fiziki cezalar da uygulardı. Fiziki güç kullanmak devletin ve hukukun işidir.

 

FESAD EHLİNE ENGEL OLMAYA ÇALIŞMAK FARZ-I KİFAYE

Bize düşen münkerin kötülüğünü anlatma ve kötülüklere engel olmaya çalışmaktır. Bunun için kalemimizle, dilimizle, televizyon ve radyo programları ile şerre karşı durmalı, toplumu uyarmak için protesto, yürüyüş gibi her tür barışçıl fırsatı kullanmalıyız. Fesad ehline engel olmaya çalışmak farz-ı kifayedir. Özellikle aleni işlenen günahlara, günahların reklamının yapılmasına engel olmaya çalışmak hepimizin en başta gelen vazifesidir; nasıl ki fesad ehli her tür sapıklığın normalleşmesi ve yaygınlaşması için ölesiye mücadele ediyorsa, bizler de bu tür ahlaksızlıkların durdurulması, kanunen de yasaklanması için elimizden geleni yapmalıyız. Zira kötülüklerin normalleştiği ve aleni işlendiği toplumlar ilahi gazap ile helak olmuştur.

Bugün internet vasıtası ile haberleşme ağlarının sınırsız şekilde herkese ulaşması, nefse hoş gelen ifsad hareketlerinin kadını, erkeği ve genci ile toplumun tüm kesimlerini etkilemesine ve fuhşiyatın yayılmasına sebep olmuştur. Devletlerin bile mücadele hususunda yetersiz kaldığı küresel medyanın fesadı hepimizin kapısına dayanmıştır. Her tür cinsel sapkınlık hareketi, İslam ahlakını yok etmeye çalışan oluşumlar, gayri ahlaki festivaller, kutlamalar, programlar, modalar, ilh. karşısında bugün mücadele etmezsek yarın iş işten geçmiş olabilir. Yan mahallede uzaktan seyrettiğimiz yangın yarın bizim evimizi de yakar, gençlerimizi bu fesad ehlinin şerrine kaptırabiliriz.