Bizleri yoktan var eden varlığıyla haberdar eden ve bizleri sayısız nimetleriyle donatan Cenab-ı  Allah’a  hamd-u senalar olsun. Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed  Mustafa’ya (s.a.v) salat ve selam olsun ve dahi O’nun al ve ashabına ve tüm müminlere selam olsun. İstismar kelimesi Türkçe’de; kötüye kullanma, suistimal etme, kendi çıkarını için kullanma, bir kişinin iyi niyetini kötüye kullanma gibi anlamlara gelir. Din  istismarı ise; dini suistimal etme, dini ve dindarları kötüye kullanma, kendi menfaati için dini araç haline getirme, dini bir şeye alet etme, dini değerleri kullanarak çıkar sağlama, Allah adını kullanarak insanlardan menfaat elde etme gibi manalarda kullanılır. Kutsal olan, toplum  tarafından değer verilen her şeyin istismarı söz konusudur ancak bunlardan en çirkini din istismarıdır, denilebilir. Din istismarı yapan kişinin; dini, dini hükümleri, dini kural ve değerleri kendi çıkarı uğruna satan ve karşılığında haksız kazanç elde eden bir din taciri olduğu söylenebilir.

Gençlik dönemi, bireylerin hayata ve kendilerine  dair  sorgulamalarının, eleştirilerinin en yoğun olduğu yaş dönemidir. Gençlik döneminde  bireyin  soyut bir çok kavramı anlamaya yönelik  eleştirel  yaklaşımı  dine de yansır. Kabaca 13-20 yaş dönemine  tekabül ettiği kabul edilen ergenlik döneminde birey, çocuklukta ailesinden ve çevresinden  öğrendiği, sorgulamadan kabullendiği  ve doğruluğuna inandığı inanç ilkelerine  şüpheyle yaklaşmaya başlar. Genç; yaşadığı fiziksel ve zihinsel gelişimle  birlikte bireysel  ihtiyaçları   ile dinin inanç ve ahlak ilkeleri arasında kalıp içsel bir çatışma yaşayabilir. Bunun yanında bu dönemde  din; varlık ve hayata dair soruları yanıtlayan bir anlam şeması  sunması hasebiyle gencin kimliğinin oluşmasına katkıda bulunabilir. Gencin  dini algılama biçimi, dini temsil eden kişi ve kurumlarla kurduğu ilişkiyle yakından alakalıdır. Genç  birey, karşısında kendisine saygı duyan, onu yargılamadan dinleyen, varlık hayatın anlamı, dünya-ahiret dengesi ve benzeri konulardaki sorularına cevap vermeye çalışan, ergenliğin getirdiği iç çatışma ve sorunlarını anlamaya gayret eden  dini figürlerle muhatap olursa olumlu bir dini algı geliştirebilir. Böylece dini;  bireyin varoluşsal sorularını cevaplayan, yaşamda karşılaştığı problemlerle  başa çıkmasında ona destek olan, ortaya koyduğu ahlaki ilkelerle bireye huzurlu ve kendini güvende hissedeceği bir yaşam sunan ve kişilik gelişimini olumlu yönde etkileyen bir yapı olarak değerlendirilebilir. Sağlıklı ve sahih bir dini bilgisi olmayan ya da baskıcı, otoriter, buyurgan, koşulsuz itaat isteyen ebeveyn veya kurumlardan yasak ve ceza üzerine kurulu bir din  eğitimi alan genç birey, dine karşı olumsuz bir tutum içine girebilir. Bu durum, gencin dini konulardaki şüphe ve tereddütlerini artırarak onu farklı arayışlara yöneltebilir. Gençler, sahip oldukları potansiyel, dinamizm ve dini anlamda  yönlendirmeye açık oldukları düşüncesiyle, din istismarcılarının öncelikli hedef kitlesi durumundadır. Dini istismar eden  kişi veya gruplar, gençleri istedikleri şekilde etkilemek, yönlendirmek ve onlardan faydalanmak için toplumda en yüksek değere sahip olan dini kalıpları  kullanırlar. Helal, haram, günah, hak, mezhep, tarikat, cihat  vb. dini kavramları, hatta ayet ve hadisleri kendi çıkarlarına alet ederler. Gençlere  sundukları birtakım hizmetleri  Allah rızası için yaptıklarını söylemelerine rağmen, kutsal değerleri kullanarak menfaat sağlamaya çalışırlar. Son yıllarda ülkemizin mücadele ettiği  FETÖ  ve benzeri  yapıların  gençleri  din istismarıyla kendilerine  bağladıkları, iradelerini kullanamaz  hale getirdikleri  bilinmektedir. Bu tür örgütler, arayış içindeki gençlere  önce,  “Sen farklısın, diğerlerinden üstünsün, bu hakikatleri ancak senin gibi seçilmiş kişiler anlayabilir” muhtevalı mesajlar vererek  gençlerin kendilerini  özel ve seçilmiş hissetmelerini  sağlamaktadır. Daha sonra gençlerin grup dışından insanlarla görüşmelerini engellemek maksadıyla çevrelerini örgüt mensuplarıyla  örerek dış dünyayla hatta aileleriyle  bağlarını koparmaktadır

 

 

 

 

Din istismarına  maruz kalan gençler, maddi ve manevianlamda zarar görmektedir. Değerlerin istismar edildiğine  şahit olan bir genç, dine, dindarlara, dini kurum ve yapılara karşı olumsuz tutum  geliştirerek  dinden uzaklaşabilmekte, kutsala olan inancını yitirebilmekte  ya da kendisini istismaredenkişi veya grubun şekillendirdiği biçimde taassup sahibi bir dindar kimliği benimseyerek  onlara dahil olabilmektedir. Bu durum  hem bireysel anlamda gençlerin  kişilik gelişimini  olumsuz etkileyecek  hem de  zamanla toplumdaki güven duygusunun  zedelenmesine sebep olacak  ve İslam kardeşliğinin  tesis edilememesine neden olabilecek büyük bir sorundur. Gençlerimizin din istismarından  korunmasında ebeveynlere ve eğitimcilere önemli sorumluluklar düşmektedir. Anne babaların çocuklarıyla iletişime açık olması, onları yargılamadan dinlemesi, çocukların birey olarak kabul edip  kişisel  özelliklerini  dikkate alması,  dini alandaki sorularına cevap bulabilmesi için sahih/doğru kaynaklardan  okumaya, araştırmaya yönlendirmesi, ibadetlere teşvik ederken Allah’ı  sonsuz bağışlayan, affeden  ve seven sıfatlarıyla tanıtması, gençlerin doğru dini  düşüncelere sahip olmalarını sağlayacak ve onları din istismarcılarından koruyacak  olumlu tutum  ve davranışlardır. Zihnini meşgul eden,  anlamaya çalıştığı  dini meselelere  dair soruları  bastırılan  ya da  tatminkar cevap  bulamayan  gençler, kolay  ve hızlı erişilen  ama güvenilirliğinden  emin olunmayan  internet  kaynaklı bilgilere yönelebilir. Gençler  İslam dininin  birinci  kaynağı olan kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’i ve Peygamber Efendimizin sahih sünnetini okumaya yönlendirilmelidir. Gençleri Kur’an’dan ve sahih sünnetten uzaklaştıran, kendi iradelerini  kullanmalarına izin vermeyen, koşulsuz itaat isteyen  ve bağımlı bir dindar kimliği yaymaya çalışan yapıların iyi niyetli olmadığı açıklanmalıdır. Her şeyden önemlisi, din eğitimi/öğretimi  sahasında hizmet veren kişiler, gençlerle ortak bir dil kullanabilmek, onların dünyasına girebilmek ve onları anlayabilmek için alanlarında kendilerini geliştirmeli, zamanın nabzını tutmalı, gündemi takip etmeli ve modern  sorunlara çözüm üretebilen  bir dini yaklaşım geliştirme çabası içinde olmalıdır.

Cenab-ı Allah, gençlerimizi her türlü musibetten, görünen ve görünmeyen  bütün tehlikelerden  muhafaza buyursun. Gençlerimizin sahih/doğru  dini bilgilerle hayatlarına yön vermeyi ve bu sahih bilgilerle diğer insanlara örnek olacak iyi birer Müslüman olmayı  Mevlam gençlerimize nasip ve müyesser eylesin. Amin.