HZ. EBUBEKİR’İN SON SÖZLERİ
Son sözleri şu âyet-i kerîmedeki niyâz olmuştu:
“…(Allâh’ım!) Canımı Müslüman olarak al ve beni sâlihler zümresine ilhâk eyle!” (Yûsuf, 101)[35]
HZ. EBUBEKİR’İN HİKMETLİ SÖZLERİ
- “Allah rızâsı murâd edilmeyen sözde;
Allah yolunda harcanmayan malda;
Cehâleti hilmine gâlip gelen kimsede;
Allah için yapacağı bir işte, ayıplayanın ayıplamasından korkan kimsede hayır yoktur.”[36]
- “Allah ile mahlûkâtından hiçbiri arasında bir nesep bağı yoktur. Hayırlara nâil olmak, kötülüklerden korunmak (ve Allâh’a yakınlık), ancak O’na itaat ve emirlerine tâbî olmakla mümkündür.”[37]
- “Şunu iyi bil ki Cenâb-ı Hakk’ın gündüz yapılmasını istediği bir amel vardır, onu gece kabûl etmez; gece yapılmasını istediği bir amel vardır, onu da gündüz kabûl etmez!”[38]
- “Allah, kulunun amelsiz sözünden râzı olmaz.”
- “Çok söz, kişiyi unutkan yapar.”
- “Ne söylediğini, ne zaman söylediğini ve kime söylediğini iyi düşün!”
- “Allah dostları (mizaçlarına göre) üç sınıftırlar. Her üç sınıf da, üçer alâmetle bilinir:
Birinci sınıf (Hak dostları), havf (korku) hâlinde olanlardır. Bunlar;
- Dâimâ mütevâzıdırlar.
- Hayır-hasenatları ne kadar çok olsa da onu az görürler.
- En küçük hatâlarını bile büyük görürler.
İkinci sınıf (Hak dostları), recâ (ümit) sahibi kimselerdir. Bunlar da;
- Her hâl ve hareketlerinde insanlara fazîlet ve güzellikler sergileyerek örnek olurlar.
- Mallarını Hak yolunda sarf ederek insanların en cömertlerinden olurlar.
- Allâh’ın kullarına karşı dâimâ hüsn-i zan içindedirler.
Üçüncü sınıf (Hak dostları) ise, aşk ve muhabbet vecdiyle Rabbine ibadet eden (ârifler)dir. Bunlar da;
- Sevdikleri şeyleri (Allah için) infâk ederler.
- Her hâl ve hareketlerinde Allah rızâsını hedefler, bu yüzden câhillerin kınamalarına aldırmaz, onların kaba davranışlarından rahatsız olmazlar.
- Nefislerine ağır gelen şeyleri nefislerinin muhâlefetine rağmen îfâya çalışırlar; bütün hâl ve hareketlerinde Allâh’ın emir ve nehiylerine itaat ederler.”[39]
- “Hakk’ı tanıyan âriflerin kölesi ol!”
- “Sana yol göstermek isteyenden hâlini gizleme! Aksi takdirde kendini aldatırsın.”
- “Kendini ıslah et ki insanlar da sana karşı iyi davransınlar.”
- “Dört kimse Allâh’ın sâlih kullarındandır:
- Tevbe eden kişiyi gördüğü zaman sevinen,
- Günahkârların affı için Rabbine yalvaran,
- Din kardeşine gıyâbında duâ eden,
- Kendinden muhtaç kişiye yardım ve hizmette bulunan.”
- “Îman sadece câmilerde (olur da hayatın bütün safhalarına aksettirilmezse), mal cimrilerde, silâh korkaklarda, yetki zayıflarda olursa işler bozulur.”
- “Akıllı kimse, takvâ sahibi olan; akılsız da zâlim olandır.”
- “Allah Teâlâ Kur’ân-ı Kerîm’de vereceğini vaad ettiği mükâfâtı azap ile birlikte zikretti ki bu vesîleyle kul ibadete rağbet etsin ve azaptan korksun.”
- “Bir hayrı kaçırırsan onu yakalamaya çalış, elde edince de onu geçmeye bak, daha güzelini yapmaya gayret et!”
- “İnsanlara iyilik etmek, kişiyi âfetlerden ve belâlardan muhâfaza eder.”
- “Komşunla kavga etme, herkes gider o kalır.”[40]
- “Şöhretten kaç ki şeref seni takip etsin. Ölüme karşı hazırlıklı ol ki sana hayat verilsin.”
- “Hiçbir belâ yoktur ki ondan daha kötüsü olmasın.”
- “Sabırda zarar; hüzün ve telâşta fayda yoktur.”
- “Sabır îmânın yarısı, yakîn (şüpheden uzak, kuvvetli bir itmi’nan hâli) ise tamamıdır.”
- “Allah’tan âfiyet isteyiniz. Hiç kimseye yakînden sonra âfiyetten daha fazîletli bir şey verilmemiştir.”
- “Bana göre âfiyette olup şükretmek, (bir musîbetle) imtihan edilip sabretmekten daha makbûldür.”
- “Dünya mü’minlerin pazarı; gece ile gündüz sermâyeleri; güzel ameller ticaret malları; cennet kazançları; cehennem de zararlarıdır.”