KASİDE-İ BÜRDE
İki Cihan Güneşi Efendimiz, etrafında halka halka oturan Ashab-ı Kiram'la sohbet ediyordu. Yanına yaklaştı ve önüne oturdu. Kendini tanıtmadan Efendimize: "Yâ Rasûlallah! Kâ'b İbni Züheyr yaptıklarına pişman ve müslüman olarak senden eman dilemeye gelmiş bulunuyor. Ben onu, sana getirsem eman verir misiniz?" dedi. Sevgili Peygamberimiz: "Evet" buyurdu. Bunun üzerine Kâ'b İbni Züheyr kelime-i şehadet getirdi. Efendimiz onu tanımıyordu. "Sen kimsin?" diye sordu. O da: "Ben Kâ'b İbni Züheyr'im" cevabını verdi. Rahmet Peygamberi Efendimiz: "Demek şu beyti söyleyen sensin ha" buyurdu. Hz. Ebû Bekr (r.a.)'e dönerek: "Ey Ebû Bekir! Nasıl demişti?" diye sordu. Hz. Ebû Bekir (r.a.) Kâ'b'ın o beytini okudu. Kâ'b o beyti ben ancak şöyle söylemiştim dedi. Sevgili Peygamberimiz o beyitte kendisinden me'mun =güvenilir kişi diye bahsedildiğini görünce "Evet! Vallahi me'mundur, emindir!" buyurdu. Sonra Kâ'b İbni Züheyr (r.a.) ayağa kalktı ve "Banet sûâdü = Sevgili Uzaklaştı" sözleriyle başlayan uzun kasîdesini okumaya başladı. İki Cihan Güneşi Efendimiz buna çok memnun oldu. Kasidesini çok beğendi. Hırkasını çıkarıp ona giydirdi. Bu sebepten Kâ'b İbni Züheyr'in kasidesi "Kaside-i Bürde" adı ile meşhur oldu. Bu kasidenin birçok şehleri yapıldı. Her devirde Peygamber âşıkları ona şerhler yazdı.
"HIRKA-İ SAÂDET" İSMİYE MEŞHUR HIRKA
Rasûlullah (s.a.) Efendimiz'in hediye ettiği bu hırka Kâ'b İbni Züheyr (r.a.)'ın vefatından sonra vârislerinden Muâviye İbni Ebî Süfyan tarafından satın alındı. Halifeden halifeye miras kaldı. Emevilerden, Abbasilere ve nihayet Yavuz Sultan Selim Han'ın Mısır fethinden sonra İstanbul Topkapı Sarayına kadar geldi. Günümüze kadar korunan bu hırka "Hırka-i Saâdet" ismiyle meşhur oldu. Topkapı sarayında "Hırka-i Saâdet" odasında muhafaza edilmektedir.
Kâ'b İbni Züheyr (r.a.) hicretin 26. yılında Şam'da vefat etmişti. Cenâb-ı Hak'tan şefaatlerini niyaz ederiz. Amin.
Kaynak: Mustafa Eriş, Altınoluk Dergisi, 2000 - Mart, Sayı: 169, Sayfa: 039