Erkeklerin, esnafın ve emeklinin uğrak yeri olan kahvehaneler her ne kadar kendini sürdürse de, ondan türeyen ve onun modern yüzü olan kafeler ise son yılların en büyük sosyalleşme alanları olmuş durumda. Her iki cinsiyet grubu tarafından tercih edilen ve daha çok gençlerin uğrak mekanı olan kafeler Diyarbakır’da gittikçe yükselen bir kültüre dönüştü.
Daha önce gidip ücretsiz oturduğunuz Diyarbakır’ın tarihi ve yeşillik alanları bile kafelere dönüştürülmüş durumda. Özellikle On Gözlü Köprü’nün etrafının kafelerle donatılması hayret verici bir görsellik sunuyor.
Oysa ki oraya vatandaşların hoşça vakit geçirebileceği parklar oluşturulsaydı Diyarbakır’a çok daha güzel bir hizmet sunumu olurdu. Vatandaşlar kendi tarihini ve yeşilliğinin olduğu alanların ücretli olmasını istemiyor. Her bir Diyarbakırlı güvenliğinin ve temizliğinin sağlandığı alanların kendileri için ücretsiz sosyalleşme alanına dönüştürülmesini istiyor.
Kayapına’da bulunan 75 Park’ı bunun en güzel örneğidir. Devasa bir alanda inşa edilen park, hem çocuklar hem de yetişkinler için gece-gündüz hoşça vakit geçirebilecek yere dönüştürülmüş.
Diyarbakır’ın her tarafı zaten kafelerle sarılmış durumda, insanlar artık daha zengin içerikli, kültürel ve eğitim ağırlıklı, güvenliğinin tam sağlandığı ve temiz olan alanlarda ücretsiz bir şekilde vakit geçirmek istiyor.