Kelime-i şehadet, Allah'a ve peygambere olan inancın sık sık dile getirilmesine yardımcı olur ve kişinin kalbindeki imanı güçlendirir. Kelime-i şehadeti İslam’ın beş temel ilkesinden birincisi olmasının yanında imanın ve cennete girmenin en önemli temelidir de.
Allah’tan başka ilâh bulunmadığına, Hz. Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğuna inanmayı ve bunu sözle belirtmeyi ifade eden bir terkip olarak “Allah’tan başka ilâh bulunmadığına ve Hz. Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğuna gönülden inanır, sözle de ifade ederim” anlamına gelen “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedüenneMuhammedenabdühû ve resûlüh” cümlesinin yerine kullanılır.
Peygamber Efendimiz (sav) gönülden kelime-i şehadet getiren Müslümanların cennette ebedi kalacağını, kendisinin son peygamber olduğunu kabul etmeyenlerin ise cennete asla giremeyeceğini ve cehennemden çıkamayacağını şu sahih hadislerde açıkça bildirmişlerdir: “Kim, Allah’dan başka ilâh yoktur, yalnız Allah vardır, şeriki yoktur; Muhammed, Allah’ın kulu ve resûlüdür. İsâ da Allah’ın kulu ve elçisi, Meryem’e bıraktığı kelimesi ve Allah tarafından (hayat verilen) bir ruhtur. Cennet, haktır ve gerçektir, cehennem de haktır ve gerçektir” diye şehâdet ederse, Allah o kimseyi, ameli ne olursa olsun, cennete koyar.”