EN ÇOK HADİS EZBERLEYEN SAHABİ

Abdullah İbni Amr İbni As (r.a) Resûlullah (s.a) Efendimizden pek çok hadis-i şerif yazmıştır. Mübarek ağızlarından çıkan her şeyi kaydetmiştir. Onun ilminin çokluğunu Ebu Hureyre (r.a) şöyle itiraf ediyor :"Resûlullah (sa)'ın hadis-i şeriflerini, benden çok ezberleyen ve rivayet eden olmamıştır. Fakat Abdullah Bin Amr, benden daha çok ezberlemiştir. Çünkü o yazıyordu" dedi.

Bir gün ashaba-ı kiramın ileri gelenleri Abdullah'a "Sen Resûlullah'tan her şeyi yazıyorsun. Halbuki Resûlullah (s.a) bazan gazap halinde bazan da sürür halinde söz söylemektedir' dediler. Abdullah sevgili Peygamberimizden işittiklerini kaydetme hususunda tereddütte kaldı. Meseleyi Resûl-i Ekrem (s a) Efendimize arz etti. İki Cihan Güneşi Efendimiz ona: "Yazmaya devam et! Çünkü, Allaha yemin ederim ki, ağzımdan hak olandan başka bir şey çıkmamıştır "buyurdu. Bunun üzerine Abdullah yazmaya devam etti.

SAHİFE-İ SADIKA NE DEMEK?

Abdullah İbni Amr (r.a.), işittiği bütün hadisleri "Sahife-i sadıka" adı verilen bir mecmuada topladı. Kendisine bir sual sorulduğunda yazdığı bu mecmuaya bakar öyle cevap verirdi. Kendisinden ilim öğrenmek için uzak yerlerden gelirlerdi. Bir gün birisi ders esnasında safları yara yara Abdullah (r.a)'nın yanına geldi. Resûlullah'dan duyup ezberlediği bir meseleyi öğretmesini istedi. Abdullah ibni Amr (r.a) o kişiye şu hadis-i şerifi öğretti.

"Müslüman elinden ve dilinden kimsenin zarar görmediği kimsedir Muhacir de, Allah Teala'nın yasak ettiği her şeyi terk eden kimsedir".

Onun sözleri hikmet doluydu. Bir tanesi şöyleydi: "Çok ağlayın! Ağlayamazsanız, ağlamaklı bir halde bulunun. Eğer hakikati bilseydiniz, sesiniz kesilinceye kadar ağlar, beliniz bükülünceye kadar namaz kılardınız."

O, Sıffin savaşına Resûlullah'ın "babana itaat et!'' emrine imtisalen katıldı. Fakat ne bir kılıç, ne bir mızrak, ne de ok kullandı... 684 M. senesinde namazgahında Rabbine hamd ederek tazarru ve niyaz ederek ruhunu teslim etti. Rabbimizden şefaatlerini niyaz ederiz. Amin.