Hanzala Bin Ebi Amir, Evs kabilesinin ileri gelenlerindendi. Son derece kuvvetli, dirayetli ve yüksek bir ahlâka sahipti. Müslüman olmadan önce insanlardan uzak kalarak ibadetle meşgul olurdu. Hanif dini üzere yaşardı. İnziva hayatını severdi.  Putlara ibadet etmekten nefret ederdi.

Hanzala Bin Ebi Amir, Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin Medine-i Münevvere'ye teşrifinden sonra İslâm'la şereflendi. Babası Ebû Âmir ise İki Cihan Güneşi Efendimize düşman olanlarla beraber oldu. Efendimiz Medine'ye teşrif edince o da Mekke'ye gitti ve müşriklerle aynı safta yer aldı. Bu yüzden ona fâsık lâkabı verildi.

TAKÎ LAKAPLI SAHABÎ

Hanzala (r.a.) bütün akranı arasında "Takî" lakabıyla meşhurdu. Yüksek ahlâklı bir zâttı. Kalbinde iman günden güne çoşuyordu. İki Cihan Güneşi Efendimizin yanından ayrılmıyordu. Babası ise, küfür ve tuğyan içerisinde kendi kabilesinden elli kişilik bir grupla Mekkeli müşriklerle bir olmuş Fahr-i Kâinat (s.a) Efendimize karşı cephe oluşturmuştu.

Hanzala (r.a) Bedir ve Uhud Gazvelerine iştirak edip büyük kahramanlıklar gösterdi. Bedir Gazvesine katıldığında henüz bekârdı. Savaştan bir müddet sonra Abdullah İbni Übey İbni Selül'ün müslüman olan kızı Cemîle ile nikahlandı. Düğünleri Uhud savaşı öncesine rast geldi. Düğünün olduğu günün akşamı Resûl-i Ekrem (s.a) Efendimiz ashabıyla Uhud'a hareket edecekti. Geceyi evinde geçirmek üzere Fahr-i Kâinat (s.a)'den izin istedi. Efendimiz de müsaade buyurdu.

Yeni dünya evine giren Hanzala (r.a) o geceyi ailesinin yanında geçirdi. Sabahleyin erkenden evinden çıktı. Uhud'da İki Cihan Güneşi Efendimize yetişti. Sevgili Peygamberimiz harp için safları düzeltirken o da ashab-ı kiram'ın arasına katıldı.

Uhud günü büyük kahramanlıklar sergileyen Hanzala (r.a) diğer sahabiler gibi can-siperâne bir şekilde müşriklere hücum etti. Şehitlik arzusuyla sağa-sola atıldı. Hiç durmadan dinlenmeden kılıç salladı. Günboyu ok atarak kılıç sallayarak savaştı. Müşrikler bozguna uğrayıp kaçmaya başlamıştı. Müşrik ordusu komutanı Ebû Süfyan ise yalnız kalmıştı. Hanzala (r.a.) onu görünce hemen kılıcını çekti ve atının bacaklarını uçurdu. Atıyla birlikte Ebû Süfyan'ı yere düşürdü. Korkudan ne yapacağını şaşıran Ebû Süfyan âvâzının çıktığı kadar bağırmaya başladı. Etrafına: "Ey Kureyş ben Ebû Süfyanım Hanzala beni öldürecek yetişin." diye seslendi: O hengamede herkes can derdine düşmüştü. Aldırış eden pek yok gibiydi. Hanzala (r.a) ona doğru hücum etmeye hazırlanırken birdenbire arkasından yaklaşan Şeddat İbni Esved, hain mızrağı ile onu sırtından vurdu. Hanzala (r.a) mukabele etmek istediyse de peşinden ikinci bir darbe daha aldı ve şehadet şerbetini içti.

Uhud Savaşını Bedir'in intikamını almak için gerçekleştiren Ebû Süfyan, Hanzala (r.a)'ın şehit edilmesini Bedir'de öldürülen oğlu Hanzala'ya karşılık olarak kabul etti. Onun yerine öldürülmüş gibi saydı. Savaş meydanında müşrikler intikam duygusuyla şehitlerin organlarını kesiyordu. Hanzala (r.a)ın müşrik babası Ebû Âmir onun cesedine eziyet edilmesine engel oldu.

MELEKLERİN YIKADIĞI ŞEHİT

Hanzala (r.a) şehit olunca İki Cihan Güneşi Efendimiz onun hakkında:

"Ben Hanzala'yı meleklerin gökle yer arasında gümüş bir tepsi içinde yağmur suyu ile yıkadıklarını gördüm." buyurdu.

Ebû Useyd Said (r.a) diyor ki: "Gidip Hanzala'ya baktım. Başından yağmur suyu akıyordu. Döndüm bunu Rasûlullah (s.a)'e haber verdim: Resûl-i Ekrem (s.a) de hanımına haber gönderip bunun sebebini sordu. Ailesi, Hanzala (r.a)'ın Uhud'a yetişebilmek için çok acele çıktığını ve gusul abdesti alamadığını söyledi."

O, bu hadiseden sonra "Gasîlü'l-melâike = Melekler tarafından yıkanmış kimse" lakabıyla anıldı. Evs kabilesi onunla iftihar ederdi. "Melekler tarafından yıkanan Hanzala (r.a) bizdendir." derlerdi.

Hanzala (r.a)'ın ailesi Cemile düğün gecesi bir rüya görmüştü. Sabah olunca kavminden dört kişi çağırdı ve Hanzala ile evlendiklerine onları şahit tuttu. Çocuk olursa Hanzala (r.a)'e ait olacağını söyledi. Oradaki şahitler: "Buna ne lüzum vardı?" diye sorunca Cemile (r.anhâ) gördüğü rüyayı anlattı ve: "Rüyamda semanın açıldığını, Hanzala'nın içeri girdikten sonra kapandığını gördüm." dedi. Rüyası hakikat olup Hanzala (r.a) Uhud'da şehit oldu. Abdullah isminde bir oğulları oldu. Abdullah İbni Hanzala olarak tanınan bu çocuk Yezid İbni Muâviye'ye karşı Medine halkının biat ettiği Abdullah'dır. Yezid'in zamanında şehit edilmiştir.

Cenab-ı Hak'tan baba-oğul her iki yiğit sevgilinin şefaatlerine erebilmeyi niyaz ederiz. Amin.