"GÖNLÜNE SOR, KALBİNE DANIŞ!"
Fahr-i Kâinat sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in mübarek parmaklarıyla Vâbisa ibni Ma’bed radıyallahu anh’ın göğsüne vurarak ısrarla: “Gönlüne sor, kalbine danış!” (Dârimî, Büyû’ 2) buyurması, herkesin kendi problemini daha iyi bileceğini göstermekte, içinde bir şüphe ve tereddüt uyanınca da, o işten süratle uzaklaşması gerektiğini belirtmektedir.”
Vâbisa ibni Ma’bed radıyallahu anh, bütün sahâbi efendilerimiz gibi hayatında ilim, amel, ihlas ve sevgiyi birleştirmiş bir kahramandır.
Ebu Râşid el-Ezdî onun hakkında şunları anlatır:
“- Ne zaman Vâbisa ibni Ma’bed radıyallahu anh’ın yanına gitsem Kur’an’ın önünde açık olduğunu görürdüm. O, Kur’an okurken kendini tutamaz, yaprakları ıslatıncaya kadar ağlardı.
Bir defasında yanına vardığımda ona: “- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimize bir şey sordun mu?” dedim. O da bana şu cevabı verdi:
“-Ey Ebu Raşid! Hiçbir şey bırakmadan aklıma gelen her şeyi sordum. Hatta tırnaklardaki kirin hükmünü bile sordum.”
“- Kir rahatsız edecek kadar varsa temizle, yoksa öylece bırakabilirsin” buyurdu dedi. (Müsned, 4/228)
Vâbisa ibni Ma’bed radıyallahu anh ilerde büyük fitneler olacağını bildiren hadis-i şerifi de İbni Mes’ud radıyallahu anhuma’dan duyduğunu söyler.
O gün nasıl hareket edilmesi gerektiğini anlatan bu hadis-işerifi Ebu Davud şöyle nakleder:
“-İbni Mes’ud radıyallahu anhüma’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu işittim:
“- Gerçekten gelecekte bir fitne olacak.
Orada uzanıp yanı üstüne yatan (fitneye daha az karışacağı için) oturandan daha hayırlı, oturan ayakta durandan daha hayırlı, ayakta duran yürüyenden daha hayırlı, yürüyen koşandan daha hayırlı olacak. Fitnede ölenlerin hepsi ateştedir” buyurdu.
Vâbisa radıyallahu anh İbni Mes’ud radıyallahu anhüma’ya:
“-Bu ne zaman olacak?” diye sordu.
O da:
“- Kişinin arkadaşından emin olmadığı katil günlerinde olacak” diye cevab verdi.
Vâbisa radıyallahu anh:
“- O zamana ulaşır, o günlere yetişirsem ne yapmamı emredersin, ne tavsiye edersin?” dedi.
Bunun üzerine İbni Mes’ud radıyallahu anhüma:
“-Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem; “Dilini ve elini fitneden men edersin. Evinin sergilerinden bir sergi gibi olursun. Devamlı evinde kalırsın” buyurdu diye cevab verdi.
Vâbisa ibni Ma’bed radıyallahu anh yaşadığı müddetçe bu hadis-i şerifi hiç unutmamış ve aklından hiç çıkarmamıştı.
Ashab-ı Kiram arasında birtakım hadiseler oldukça hemen İki Cihan Güneşi Efendimiz’in bu hadisini hatırlardı.
Büyük fitnelerin olacağını bildiği için adeta o günü bekler gibiydi. Hazreti Osman radıyallahu anh şehid edilince gönlü bir tarafa gitmek istedi. Bineğine binip Şam’a gitti. Orada Hureym bin Fâtik radıyallahu anh’e rastladı.
İbni Mes’ud radıyallahu anhüma’nın anlattıklarını ona haber verdi. Vâbisa radıyallahu anh konuyu anlatınca Hureym hayrette kaldı ve:
“-Kendisinden başka ilâh olmayan Allah aşkına ondan böyle bir hadis duydun mu?” diye sordu.
Vâbisa ibni Ma’bed radıyallahu anh da: “-Kendisinden başka ilâh olmayan Allah’a yemin ederim ki, İbni Mes’ud radıyallahu anhuma bana anlattıklarını Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den bizzat işittiğini söyledi” diye cevab verdi. Bunun üzerine Hureym bin Fâtik radıyallahu anh de: “-Kendisinden başka ilâh olmayan Allah’a yemin ederim ki, o hadisi ben de duydum” dedi.
Kûfe ve Rakka’da yaşayan Vâbisa ibni M a’bed radıyallahu anh ömrünün son kısmını Rakka’da geçirmiş ve Hicri 60 tarihinde orada vefat etmiştir. (Zehebî, Tarihu’l-İslâm, II, 550)
Allah ondan razı olsun. Rabbimiz bizlere o yıldız insanların davranışlarından, ilim öğrenme konusundaki aşk ve muhabbetlerinden hisseler alabilmeyi ve onların şefaatlerine erebilmeyi nasib eylesin. Âmin.