Kudret Allah'ın hangi sıfatıdır? Kur'an'da
Allah'ın her şeye gücünün yetmesi (kudreti)
ile ilgili ayetler.
Kudret, "gücü yetmek" demektir. Allah'ın
her şeye gücü yeter. Irade sahibi olan Yüce
Allah, her şeye yeten bir güce sahiptir.
ALLAH'IN HER ŞEYE GÜCÜNÜN
YETMESI HAKKINDA AYETLER
Kur'an'da Allah'ın her şeye gücünün
yetmesi (kudreti) ile ilgili olarak şöyle buyurulur:
Çakan şimşek, neredeyse gözlerini kör edecek!
Şimşek önlerini aydınlattıkça ışığında
yürürler; üzerlerine karanlık çöktüğünde ise
çakılıp kalırlar. Allah dileseydi, onların kulaklarını
sağır ve gözlerini kör ederdi. Çünkü
Allah'ın her şeye gücü yeter. (Bakara suresi,
20. Ayet)
***
Şayet biz herhangi bir âyeti nesheder veya
unutturursak, ya ondan daha hayırlısını veya
onun bir dengini getiririz. Bilmez misin ki,
Allah'ın gücü her şeye yeter. (Bakara suresi,
106. Ayet)
***
Ehl-i kitaptan birçoğu, sizi imanınızdan
vazgeçirip yeniden küfre döndürmeyi isterler.
Onlar, Hz. Muhammed'in peygamberliği ile
ilgili gerçeği apaçık gördükten sonra, sırf
içlerindeki kıskançlık yüzünden böyle
yaparlar. Artık Allah'ın emri gelinceye kadar
onları kendi halinde bırakın ve serzenişte
bulunmayın. Şüphesiz Allah'ın her şeye gücü
yeter. (Bakara suresi, 109. Ayet)
***
Her milletin yöneldiği bir kıblesi vardır.
Siz hep hayırlı işler yapmada birbirinizle
yarışın! Nerede olursanız olun, Allah hepinizi
huzurunda bir araya getirecektir. Çünkü
Allah'ın her şeye gücü yeter. (Bakara suresi,
148. Ayet)
***
Veya şu kimsenin hâline bakmaz mısın ki
o, altı üstüne gelip harap olmuş ıpıssız bir
şehirden geçerken: "Allah, harabeye dönmüş
bu yeri acaba nasıl diriltecek?" demişti. Bunun
üzerine Allah onu öldürüp yüz yıl sonra diriltti.
Sonra da kendisine "Burada ne kadar
kaldın?" diye sordu. O da: "Ya bir gün, yahut
daha az" dedi. Allah şöyle buyurdu: "Hayır,
yüz sene kaldın. Şimdi yiyeceğine ve içeceğine
bak, hiç bozulmamış! Bir de eşeğine bak,
kemikleri nasıl çürümüş! Biz seni insanlara
yeniden dirilmenin gerçekliğine dâir bir delil
kılalım diye böyle öldürüp dirilttik. Şimdi de
şu kemiklere bak, onları nasıl da birleştirip
yerli yerine koyuyor, sonra da onlara et giydiriyoruz!"
O kişi, gerçek bu şekilde kendisine
apaçık belli olunca: "Artık çok iyi biliyorum ki
Allah, her şeye hakkıyla güç yetirendir" dedi.
(Bakara suresi, 259. Ayet)
***
Göklerde ne var ve yerde ne varsa hepsi
Allah'ındır. Içinizden geçeni açığa vursanız da,
gizleseniz de Allah onun hesabını sizden sorar.
Sonra O, dilediğini bağışlar, dilediğine de azab
eder. Allah'ın her şeye gücü yeter. (Bakara
suresi, 284. Ayet)
***
De ki: "Ey mülkün gerçek sahibi olan
Allah! Sen dilediğine mülkü verirsin,
dilediğinden mülkü çekip alırsın; dilediğini
yüceltip aziz kılar, dilediğini alçaltıp zelil
edersin. Bütün hayırlar yalnız senin elindedir.
Şüphesiz sen, her şeye kâdirsin." (Âl-i Imrân
suresi, 26. Ayet)
***
De ki: "Içinizdekini gizleseniz de açığa vursanız
da Allah onu bilir. O, göklerde ve yerde
olan her şeyi bilir. Allah'ın her şeye gücü
yeter." (Âl-i Imrân suresi, 29. Ayet)
***
Ey Ehl-i kitAp! Ibrâhim hAkkındA niçin
tArtışıp duruyorsunuz? HAlbuki TevrAt dA Incil
de önce değil kesinlikle ondAn sonrA
indirilmiştir. Hiç Aklınızı kullAnmıyor
musunuz? (Âl-i Imrân suresi, 65. Ayet)
***
Göklerin ve yerin hükümrAnlığı AllAh'A âittir.
AllAh her şeye kâdirdir. (Âl-i Imrân suresi,
189. Ayet)
***
Ey insAnlAr! AllAh dilerse sizi yok eder,
yerinize bAşkAlArını getirir. Bunu yApmAyA
AllAh'ın kudreti elbette yeter. (Nisâ suresi,
133. Ayet)
***
Siz, Açık veyA gizli bir iyilik yAptığınızdA yA
dA size yApılAn bir kötülüğü bAğışlAdığınızdA,
şunu bilin ki AllAh dA sizi Affedecektir. Çünkü
AllAh, çok Affedicidir, her şeye gücü yetendir.
(Nisâ suresi, 149. Ayet)
***
"AllAh, Meryem oğlu Mesîh'tir" diyenler
kesinlikle kâfir olmuşlArdır. OnlArA şöyle de:
"ŞAyet AllAh Meryem oğlu Mesîh'i, Annesini
ve yeryüzünde bulunAn herkesi helâk etmek
istese, O'nA kim engel olAbilir?" Göklerin,
yerin ve ArAlArındA bulunAn her şeyin
mülkiyeti ve hâkimiyeti AllAh'ındır. O,
dilediğini yArAtır. Çünkü AllAh'ın her şeye
gücü yeter. (Mâide suresi, 17. Ayet)
***
Ey Ehl-i kitAp! PeygAmberlerin ArAsının
kesildiği bir zAmAndA, ileride: "Bize ne bir
müjdeci geldi, de bir uyArıcı" demeyesiniz
diye size dinî gerçekleri AçıklAyAn elçimiz
gelmiş bulunuyor. Gerçekten size hem
müjdeleyen hem de uyArAn bir peygAmber
gelmiştir. AllAh, her şeye gücü yetendir.
(Mâide / 19. Ayet)
***
Bilmez misin ki, göklerin ve yerin
mülkiyeti ve hâkimiyeti AllAh'ındır. O
dilediğine AzAp eder, istediğini bAğışlAr.
AllAh'ın her şeye gücü yeter. (Mâide suresi,
40. Ayet)
***
Göklerin, yerin ve bunlArdA bulunAn her
şeyin mülkiyeti ve hâkimiyeti AllAh'ındır.
O'nun her şeye gücü yeter. (Mâide suresi,
120. Ayet)
***
Eğer AllAh sAnA bir sıkıntı verecek, bir
zArAr dokundurAcAk olursA, onu yine kendisinden
bAşkA giderecek yoktur. Eğer sAnA bir iyilik
lutfederse, bilesin ki zâten O'nun her şeye
gücü yeter. (En'âm suresi, 17. Ayet)
***
KAlkmışlAr, "RAbbinden onA bizim istediğimiz
türden bir mûcize indirilse yA!" deyip
duruyorlAr. De ki: "AllAh'ın her türden mûcize
göndermeye elbette gücü yeter." FAkAt onlArın
çoğu bunu bilmez. (En'âm suresi, 37. Ayet)**