Hicretten 16 yıl önce Medine’de doğdu. Babası Uhud Gazvesi’nde ilk şehit düşen sahâbî Abdullah İbni Amr İbni Harâm’dır. Babası hayatta iken 9 kızkardeşine bakmak için savaşlara katılamamıştı. Babasının vefatından sonra Peygamber Efendimiz’le birlikte 19 gazvede bulundu. Câbir -radıyallahu anh-, İkinci Akabe bîatına katılan 70 kişilik heyetin en küçük üyesiydi.
PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN HZ. CABİR’E MUHABBETİ
Peygamber Efendimiz Câbir’i -radıyallahu anh- çok severdi. Zaman zaman onu devesinin arkasına bindirir, hastalandığında ziyaretine giderdi. Babası geride bir hayli borç bırakarak şehit olduğu zaman Câbir -radıyallahu anh- bu borçları ödemekte zorluk çekti. Çoğu Yahudi olan alacaklılar borcunu hemen ödemesini istiyorlardı. Fakat onun hurma bahçelerinden başka geliri yoktu. Üstelik o yıl mahsul de azdı. Resûl-i Ekrem Efendimiz toplanan hurmaları öbekler halinde yığdırdı. Mübarek eline ölçeği alarak herkese alacağını vermeye başladı. Fahr-i Cihân Efendimiz’in bir mûcizesi olarak Câbir’in bütün borçları ödendiği gibi hurmaların hiç eksilmediği görüldü.
Zâtürrikâ Gazvesi’nden dönerken Efendimiz onunla sohbet etti. Yeni evlendiğini, birçok borcu bulunduğunu öğrenince devesini kendine satmasını istedi. Uzun bir pazarlıktan sonra, Medine’ye varınca teslim etmek şartıyla Nebiyy-i Muhterem Efendimiz Câbir’den -radıyallahu anh- devesini satın aldı. Câbir -radıyallahu anh- deveyi teslim etmek üzere getirdiğinde, Resûlullah Efendimiz ona olan borcunu ödedikten başka deveyi de kendisine hediye etti. Efendimiz’in bu eşsiz yardım şekli ashâb-ı kirâmı duygulandırdı. Bu olay daha sonraları deve gecesi anlamında Leyletü’l-baîr diye anıldı. Resûl-i Kibriyâ o gece Câbir -radıyallahu anh- için 25 defa istiğfâr etti.
CABİR BİN ABDULLAH (R.A.) HADİSLERİ
Binden fazla hadis rivayet ettikleri için “müksirûn” diye anılan yedi sahâbîden biri olan Câbir -radıyallahu anh-, mükerrerleriyle birlikte 1540 hadis rivayet etmiştir. Bizzat kendisinin Hz. Peygamber’den duymadığı bir hadisi ashâb-ı kirâmdan Abdullah İbni Üneys’in -radıyallahu anh- bildiğini haber aldı. Bu hadis, üzerinde mazlum hakkı bulunan kimsenin cennete giremeyeceğine dairdi. Câbir -radıyallahu anh- bu hadisi Peygamber Efendimiz’den duyan ilk ağızdan bizzat işitmek istedi. Fakat bu sahâbî Şam’a yerleşmişti. Câbir -radıyallahu anh- yılmadı. Bir deve satın alarak Medine’den yola çıktı. Bir ay süren uzun bir yolculuktan sonra Şam’a vardı ve hadisi Abdullah İbni Üneys’e sorarak öğrendi.
CABİR BİN ABDULLAH (R.A.) KAÇ YAŞINDA NEREDE VEFAT ETTİ?
Hayatının sonlarına doğru gözlerini kaybetti ve 78 (697) yılında 94 yaşında Medine’de vefat etti. Medine’de en son vefat eden sahâbî Câbir İbni Abdullah -radıyallahu anh- idi.