Her şehrin bir ruhu vardır. O ruh, geçmişin izleriyle, kültürle, insanıyla, sokaklarıyla, tarihiyle şekillenir ve zamanla, o şehre özgü bir karaktere bürünür.
Diyarbakır da bu anlamda Anadolu’nun kadim şehirlerinden biri olarak, binlerce yıllık tarihiyle, kültürel dokusuyla ve bir arada yaşama kültürüyle Türkiye’nin en özel yerlerinden biridir. İşte bu yıl düzenlenecek olan Diyarbakır Kültür Yolu Festivali de bu zenginliğin, bu tarihin ve bu kültürel mirasın ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha hatırlatmak için büyük bir fırsat sunuyor.
Diyarbakır’ı anlatırken, Sur’un taş sokaklarında yankılanan ayak seslerinden, tarihi Hevsel Bahçeleri’nin serinliğine; Ulu Camii’nin ihtişamından, Dicle Nehri’nin dingin akışına kadar birçok şey sayabiliriz. Ama aslında bu şehir, tüm bu unsurların ötesinde bir ruh taşır: birlikte yaşama ve kültürel çeşitliliği bir arada barındırma ruhu. Tam da bu yüzden Kültür Yolu Festivali, bu şehrin sahip olduğu zenginliği ve kültürel birikimi göstermek adına büyük bir önem taşıyor.
Festivalin amacı, bu kadim şehrin tarihi, kültürel ve sanatsal zenginliğini bir araya getirerek, hem Diyarbakırlıların hem de dışarıdan gelen ziyaretçilerin bu güzelliklerle buluşmasını sağlamak. Diyarbakır’ın dört bir yanına yayılan etkinliklerle, her bir köşe, tarih, sanat ve kültürle buluşacak. Her sokakta farklı bir hikâye, her meydanda farklı bir ezgi ve her duvarda geçmişin izleri yeniden hayat bulacak.
Elbette ki bu festival, yalnızca kültürel ve sanatsal etkinliklerle sınırlı değil. Diyarbakır’ın mutfak kültürü, el sanatları, yerel müziği ve halk oyunları da bu büyük buluşmanın bir parçası olacak. Yani festival, sadece bir sanat buluşması değil; aynı zamanda Diyarbakır’ın kültürel kimliğini her yönüyle ortaya koyan bir sahne olacak.
Bu yıl festivalde kimler var, neler olacak diye soracak olursanız; açıkçası program oldukça zengin ve iddialı. Türkiye’nin dört bir yanından sanatçılar, yazarlar, müzisyenler ve akademisyenler, Diyarbakır’ın kültürel mozaiğine katkı sunmak üzere burada olacak. Sergiler, tiyatro gösterileri, konserler, söyleşiler ve daha nicesi ile dolu dolu bir program bizleri bekliyor.
Diyarbakır Kültür Yolu Festivali, bu şehrin potansiyelini ve sahip olduğu mirası tüm dünyaya duyurma adına önemli bir adım. Yıllar boyu sadece haberlerde ya da siyasi gündemlerde anılan bu kadim şehrin, sanatla, kültürle ve insanıyla yeniden hatırlanması gerekiyor. Çünkü Diyarbakır sadece bir şehir değil, bir medeniyetin kalbidir.
Son söz olarak şunu söyleyebilirim: Diyarbakır, kültürel bir yolculuğa çıkmak isteyenler için bu festivalde kapılarını ardına kadar açıyor. Gelin, bu yolculuğa birlikte çıkalım ve Diyarbakır’ın ruhuna dokunalım. Bu festivale katılmak, sadece etkinliklere katılmak değil; geçmişle bugünü, kültürle sanatı, tarih ile geleceği bir araya getiren bir buluşmaya tanıklık etmektir. Bu yılın kültür yolu, bizi medeniyetin kalbine davet ediyor.ne