Hasan İbni Sâbit, Yesrib'te doğdu. Efendimizden yedi veya sekiz sene önce dünyaya geldi. Hazrec kabilesinin Neccaroğulları'na mensuptur. Annesi Feria binti Hâlid'dir. Künyesi Ebû'l Velid, lakabı şâir-i Resûlullah'tır. Ebü'l-Hüsam (keskin kılıç) ve Ebü'l-Mudarrib (iyi savaşçı) ünvanlarıyla da anılmıştır.
O, cahiliye devrinde de meşhur şâirlerdendi. Gassanî hükümdarının sarayında kalırdı. Şiirleriyle devlet ricâlini metheder ve bol bahşişler alırdı. Ukaz'da müsâbakalara katılırdı. Lâmiyye Kasidesi pek meşhurdur. Onun İslâm'la şereflenmesi hicret yılına rastlar. O zaman 60 yaşlarında bulunuyordu.
Hasan İbni Sâbit (r.a) müslüman olduktan sonra İki Cihan Güneşi Efendimizin yanından ayrılmadı. En güzel şiirlerini onun için yazdı. Onun huzurunda müşriklerin şairlerine şiddetli cevaplar verdi. Cahiliye devrinin kokuşmuş değer yargılarını, soy sop saplantılarını dile getiren hicviyeler söyledi. Bu şiirler arap kabileleri arasında son derece etkili oldu.
SÖZLERİ 'OK'TAN DAHA TESİRLİ ŞÂİR
O, yaşlı ve bedenen çok zaif olduğu için bizzat savaşa katılamadı. Fakat müslümanları metheden, cihata teşvik eden onların kahramanlık duygularını coşturan şiirler yazarak cihattan geri kalmadı. İslâmî heyecanın uyanmasına çalıştı. O rakîk kalpli, hasas yürekli idi. Bir gün arkadaşları ona: Bedir Gazasına katılamadığı için, cihat sevabına kavuşamadın diye bir söz söyledi. Buna çok üzüldü. Kendi kendine hayıflandı. Üzüntüsü yüzüne vurdu ve hali değişti. Resul-i Ekrem (s.a) Efendimiz onun bu halini gördü ve: "Hasan'ın sözleri düşmana ok darbesinden daha tesirlidir" diye iltifatta bulundu.
Fahr-i Kâinat (s.a) Efendimiz onun şahsına ve sanatına çok değer verirdi. Şiirlerini okuması için Mescid-i Nebevî'de ona bir minber yaptırdı. Hasan İbni Sâbit (r.a) orada İslâmiyeti metheden şiirler okudu. Sözleriyle İslâm düşmanlarını yerden yere vurdu. Hicviyeleri, müşrikler üzerinde şok tesirler yaptı. Rahmet Peygamberi Efendimiz ona hiciv (yerici) şiir yazacağı zaman Hz. Ebu Bekir (r.a)'dan bilgi almasını ve ona danışmasını emretti.
Birgün İslâm düşmanlarının yüzkaralarını ortaya koyan bir şiir okudu. İki Cihan Güneşi Efendimiz onun keskin kılıç gibi sözlerinden duygulandı ve: "Ey Hasan! Müşriklerin, kâfirlerin yüzkaralarını ortaya koy. Cebrâil seninledir. Ashabın silâhla harb ettiği gibi sen de dil ile harb et" buyurdu. Söz ve yazı ile cihat etme şerefine ilk kavuşanlardan oldu.