HZ. MUHAMMED'İN GECE BEKÇİSİ
Zekvan ibni Abdikays, Bedir ve Uhud Gazvelerine katılmış bir kahramandır. Bedir’de “Üseyl Vadisi”nde, Uhud’da “Şeyhayn”de, Fahr-i Kâinat Efendimiz’in çadırı etrafında gece bekçiliği yapmıştır. Onun bu muhabbet dolu hizmetini M. Asım Köksal hocaefendi “İslam Tarihi” eserinde şöyle nakleder:
“İslâm ordusu Uhud’a giderken, geceyi Şeyhayn’de geçirdi. Peygamberimiz orada, ashabına ikindi, akşam ve yatsı namazlarını kıldırdı. Muhammed ibni Mesleme’yi elli kişilik bir muhafız birliğinin başına geçirip, onları ordunun çevresinde dönüp dolaşmakla görevlendirdi.
Peygamberimiz Şeyhayn’de yatsı namazını kıldırdıktan sonra ashabına döndü ve:
“Bu gece bizi kim bekler?” diye sordu.
Karanlıkta bir zât ayağa kalkıp: “Ben!” dedi.
Peygamberimiz, ona: “Sen kimsin?” diye sordu.
O zât: “ Zekvan ibni Abdi Kays’ım!” dedi.
Peygamberimiz, ona: “Sen otur!” buyurdu.
Biraz sonra, Peygamberimiz, yine: “Bu gece bizi kim bekler?” diye sordu.
Yine bir zât ayağa kalkıp: “Ben!” dedi.
Peygamberimiz, ona da:”Sen kimsin?” diye sordu.
O zât da: “Ben Ebu Seb’im!” dedi.
Peygamberimiz, ona da: “Sen otur!” buyurdu.
Peygamberimiz, yine: “Bu gece bizi kim bekler?” diyerek sorusunu tekrarladı.
Yine bir zât ayağa kalktı ve: “Ben!” dedi.
Peygamberimiz, ona da: “Sen kimsin?” diye sordu.
O zât da: “Ben İbni Kays’ım!” dedi.
Peygamberimiz, ona da: “Sen otur!” buyurdu.
Aradan bir müddet geçtikten sonra: “Üçünüz de ayağa kalkınız!” buyurdu.
Ashab arasından yalnız Zekvan ibni Abdikays kalkıp huzura geldi. Peygamberimiz ona: “Öteki arkadaşların nerede kaldılar?” diye sordu.
Zekvan ibni Abdikays: “Ya Rasulallah! Geceleyin her üç sorunuza da cevap veren bendim. Benim adım, Ebu’s-Seb’ Zekvan ibni Abdikays’dır” dedi.
Onun bu muhabbet dolu davranışını takdir eden Peygamberimiz ona tebessüm edip memnuniyetini ifade ederek şöyle dedi:
“Git, sen bizi bekle, koru! Allah da seni korusun!” diye dua buyurdu.
Zekvan ibni Abdikays, hemen zırhını giyindi, kalkanını aldı. O gece nöbet tuttu, bekledi. (Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 216-217.)
Rasül-i Ekrem Efendimiz, Zekvan ibni Abdikays’ın muhabbet dolu bu davranışını ve firasetini takdir etti. Ona iltifatta bulunarak şu müjdeyi verdi:
“Yarın sabahleyin Cennetin yeşilliklerine ayak basacak bir kimseye bakmak isteyen, Zekvan’a baksın!” buyurdu. (İbn Hacer, el-İsâbe, c. 1 , s. 482. M. Asım Köksal, İslam Tarihi, 4/129-130.)
Bu sözlerin şehadet anlamına geldiğini sezen Zekvan hemen evine koştu. Hanımı ve çocuklarıyla görüştü. Onlarla helalleşerek vedalaştı ve görev yerine gitti. Sabaha kadar Sevgili Peygamberimizin emrettiği yerde nöbet tuttu. Ertesi günü savaş meydanında Mekke müşriklerine karşı mücadele etti ve kahramanca savaşarak şehid düştü.
UHUD ŞEHİDİ
O gün Uhud dağı eteklerine doğru çekilen Rasûl-i Ekrem Efendimiz ashabının durumunu araştırırken Zekvan ibni Abdikays’ı sordu. Hazreti Ali, Zekvan’ın savaş meydanında sergilediği kahramanlıkları anlattı ve müşriklerden Ebu’l-Hakem Ahnes ibni Şerik’in onu şehid ettiğini kendisinin de Ahnes’i öldürdüğünü söyledi. (Vâkıdî, I, 283)
Allah ondan razı olsun. Rabbimiz cümlemize Zekvan ibni Abdikays’ın muhabbet, teslimiyet, firaset ve tebliğ ruhundan hisseler nasib eylesin. Bizleri şefaatlerine nail eylesin. Amin.