Muharrem ne demektir? 10 Muharrem'in
(Aşûre gününün) önemi ve fazileti nedir?
Aşure gününde yaşanan önemli hadiseler.
"Muharrem" hürmet edilen anlamındadır.
Bu ay, Hz. Peygamber (s.a.s.) tarafından
Allah'ın ayı diye nitelendirilmiştir. (Müslim,
Sıyâm, 202; Ebû Dâvûd, Savm 55; Tirmizî,
Savm, 40) Bu niteleme Muharrem ayının
faziletine, ilahî feyz ve bereketinin bolluğuna
işarettir.
10 MUHARREM'IN (AŞURE
GÜNÜNÜN) ÖNEMI NEDIR?
Resûlullah (s.a.s.) bir hadisinde şöyle
buyurmuştur: "Ramazan'dan sonra en faziletli
oruç, Allah'ın ayı olan Muharrem'de tutulan
oruçtur. Farz namazlardan sonra en faziletli
namaz da gece namazıdır." (Müslim, Sıyâm,
202-203; Ebû Dâvûd, Savm, 55; Tirmizî,
Savm, 40)
Muharrem'in onuncu günü âşûrâ günüdür.
Bu gün oruç tutmak da bazı âlimlere göre sünnettir.
(Serahsî, el-Mebsût, III, 92) Zira
Resûlullah (s.a.s.), âşûrâ gününde oruç tutmuş
ve bunu Müslümanlara tavsiye etmiştir.
(Buhârî, Savm, 69) Hz. Peygamber (s.a.s.)
Medine'ye gelince, yahudilerin âşûrâ gününde
oruç tuttuklarını görmüş ve "Bu gün niçin
oruç tutuyorsunuz?" diye sormuştu. "Bu,
hayırlı bir gündür. Allah, o günde Benî Isrâil'i
düşmanlarından kurtardı. (Şükür olarak) Hz.
Mûsâ o gün oruç tuttu." dediklerinde
Resûlullah da (s.a.s.) "Ben Mûsâ'ya sizden
daha layığım (yakınım)." buyurup o gün oruç
tuttu ve müslümanlara da tutmalarını tavsiye
etti. (Buhârî, Savm, 69; Müslim, Sıyâm, 127-
128) Hz. Peygamberin (s.a.s.) bu günde oruç
tutulmasını teşvik eden başka hadisleri de
vardır. Bir hadiste, "Âşûrâ günü orucunun
önceki yılın günahlarına keffâret olacağını
zannederim." (Tirmizî, Savm, 48) buyurmuştur.
Başka bir hadiste de âşûrâ orucuna işaret
ederek "Ramazan orucundan sonra en fazîletli
oruç Allah'ın ayı olan Muharrem ayında tutulan
oruçtur." (Tirmizî, Savm, 40) buyurmuştur.
Hz. Peygamberin (s.a.s.) Yahudilere
muhalefet için ertesi sene âşûrâ orucunu
Muharrem'in dokuzuncu günü de tutacağını
söylemesi (Ebû Dâvûd, Savm, 66); bu orucun
Muharrem ayının dokuzuncu ve onuncu veya
onuncu ve on birinci günlerinde tutulmasının
daha doğru olacağına işaret etmektedir. (Bkz.
Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, IV, 52;
Abdürrezzâk, el-Musannef, IV, 287)
Şu da bilinmelidir ki Ramazan orucu farz
kılınınca Hz. Peygamber (s.a.s.), isteyenlerin
âşûrâ orucu tutup isteyenlerin tutmayabileceğini
belirtmiştir (Buhârî, Savm, 69; Müslim,
Sıyâm, 113-126).
AŞURE GÜNÜNDE NELER OLDU?
10 Muharrem (Aşûre) günü, içerisinde
büyük tecellîlerin yaşandığı bir gündür:
Hazret-i Âdem aleyhisselâm?ın tevbesi bu
günde kabul edilmiştir. Demek ki bugün
"tevbe-istiğfar" günüdür.
Hazret-i Nûh aleyhisselâm?ın tufandan
kurtulup, gemisinin selâmete erdiği gündür.
Demek ki bugün Nûh aleyhisselâm?ın 950
sene süren çilelerle dolu tebliğ hayatındaki
"sabır ve sebât"ını tefekkür günüdür.
Hazret-i Ibrahim aleyhisselâm?ın
Nemrut'un ateşine atılıp Cenâb-ı Hakk'ın lûtfuyla
kurtarıldığı gündür. Demek ki bugün
Hakk?a dostluk yolunda karşılaştığımız ilâhî
imtihanlardaki hâlimizi muhâsebe etme
günüdür.
Hazret-i Mûsâ aleyhisselâm’ın Firavun'un
zulmünden, Hazret-i Yusuf aleyhisselâm'ın
zindandan kurtulduğu gündür. Demek ki
bugün, büyük saâdetlerin, büyük çilelerden
sonra geldiğini idrâk etme günüdür.
Hazret-i Eyyûb aleyhisselâm?ın hastalık ve
iptilâlardan kurtulduğu gündür. Demek ki
bugün, ilâhî imtihan tecellîleri karşısındaki
"sabır, rızâ ve şükür" hâlimizi gözden geçirme
günüdür.
Ayrıca bugün, Islâm tarihinin gördüğü en
acı felâketlerden biri olan, Peygamber
Efendimiz?in aziz torunu Hazret-i Hüseyin
radıyallâhu anh?ın hunharca katledildiği
gündür. Diğer bir ifâdeyle Islâm?ın bağrına
fitne hançerinin vurulduğu bir gündür.
O menfur cinayete, hangi mezhepten olursa
olsun her müslümanın yüreği feryat
hâlindedir.
Bu hususta ümmet-i Muhammed'in birlik
ve beraberliğini zedeleyecek tarzda kuru çekişmelere
girmek, en başta o azîz şehidlerin
mübârek rûhlarını incitecek hareketlerdir.
Şunu da unutmamak gerekir ki o tarihte müslümanlar
arasında Şialık ve Sünnîlik gibi bir
ayrılık yoktu. Dolayısıyla bugün; "Mü'minler
ancak kardeştirler!.." (el-Hucurât, 10) hükmü
etrafında, bir ve beraber olma günüdür…
AŞURE ORUCUNUN FAZILETI
NEDIR?
Ramazan orucu farz olmadan evvel
Muharrem ayının 10'unda (Aşûre günü) oruç
tutmak vâcipti. Ramazan orucu farz kılındıktan
sonra bu oruç nafile oldu. Bu itibarla
Ramazan'dan sonra en makbul oruç,
Muharrem ayının 10'u, yani Aşûre gününde
tutulandır. Lâkin bu orucu Yahudîler de
tutuyordu. Bunun için hadîs-i şerîfte:
"Aşûre orucunu tutun; ancak bir gün önce
veya bir gün sonra da tutmak sûretiyle
yahudîlere muhâlefet edin!" buyruldu.
(Ahmed, I, 241; Bezzâr, no. 1052; Heysemî,
III, 188)
Zira gayrimüslimlere benzememek, Islâm
şahsiyet ve vakârını muhâfaza etmenin en
mühim şartlarındandır. Bunun için Peygamber
Efendimiz sallâllâhu aleyhi ve sellem
ibadetlerde bile gayrimüslimlere benzemeyi
yasaklamıştır.
Yegâne hak dîn olan Islâm mükemmeldir.
Mükemmelin ise kendisinden aşağıda olana
ihtiyacı yoktur. Yani Islâm, hiçbir beşerî sistemle
mezcedilmeye yahut muharref dinlerden
herhangi bir takviyeye muhtaç değildir.
Bunun için her Müslüman, hayatının her
safhasında Islâm şahsiyet ve vakârını korumakla
mükelleftir.