Değerli okuyucularımız; Cuma namazı, İslam dininde büyük bir öneme sahiptir ve her Müslümanın bu ibadeti yerine getirmesi teşvik edilmiştir. Cuma günü, Cuma namazı için yapılan çağrı, yani ezan okunduğunda, Müslümanların alışverişi ve diğer işleri bırakarak camiye gitmeleri emredilmiştir.
Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulmaktadır: “Cuma günü namaz için çağrı yapıldığında (ezan okunduğunda) alışverişi bırakarak Allah’ı anmaya koşun.” (Cuma Suresi, 62:9)
Bu ayetten hareketle, İslam hukukçuları Cuma namazı vaktinde yapılan alışveriş ve işlerin yasak olduğu konusunda hemfikirdirler. Hanefi mezhebine göre, bu vakitte yapılan satış ve ticaret, harama yakın mekruh kabul edilirken, Şafi, Maliki ve Hanbeli mezheplerine göre bu tür işlemler haramdır.
Mezheplere Göre Hükümler
-Hanefiler: İmam Ebû Hanîfe’ye göre, Cuma ezanı vaktinde yapılan alışverişler harama yakın mekruh kabul edilir. Ancak bu alışverişler feshedilmez.
-Şafiiler ve Hanbeliler: İmam Şafii ve Hanbeli mezhebine göre, Cuma ezanı vaktinde yapılan alışveriş haramdır. Hanbelilere göre bu tür işlemler feshedilmelidir.
-Malikiler: İmam Mâlik’in bir rivayetine göre, Cuma ezanı vaktinde yapılan alışveriş ve ticaret feshedilmelidir. Ancak diğer rivayete göre bu işlemler feshedilmez.
Çoğunluk fakihlere göre, Cuma namazı sırasında sadece alışveriş değil, diğer iş ve işlemler de yasaklanmıştır. Ancak nikâh, şirket kurma, hibe gibi sıkça yapılmayan akitlerin feshedilmemesi gerektiğini savunan hukukçular da vardır.
Cuma namazı vakti geldiğinde, Müslümanların bu önemli ibadeti yerine getirmek için tüm iş ve işlemlerini bırakmaları gerekmektedir. Bu, sadece ticaret ve alışverişle sınırlı olmayıp, diğer tüm dünyevi meşguliyetleri de kapsar. Bu sayede, Müslümanlar Cuma namazına zamanında yetişebilir ve bu önemli ibadeti hakkıyla eda edebilirler. İslam’ın bu emrine uymak, kişinin hem dini vecibelerini yerine getirmesine hem de toplumsal birliğin güçlenmesine katkı sağlar.