Okumak uzun bir yolculuğa çıkmak gibidir. İnsanın küçük dünyasının sınırlarını genişletir. Uzun menzilli, keyifli bir seyahat imkanı sağlar. Bu arada insana niçin yaşadığını hatırlatır ve öğretir. Okumak bir arayıştır; hakikati, iyiyi, güzeli... Her arayış, içinde bulma heyecanını barındırır. Okuma ile ilgili bu yazdığım (OKU-3) üçüncü yazım ve arayışım. Bu arayış yediden yetmişe herkesi heyecanlandıran ve bu umut yolculuğunda elimizdeki meşalelerle nice karanlık yolları aydınlatma inancındayız. Okuma, düşünceyi besleyip düşünme yeteneğimizi geliştirir ve kelime hazinemizi genişletir. Okuma sayesinde konuşma kabiliyetimiz gelişir, düzgün ve güzel konuşur, güzel yazar hale geliriz. Okuma gaye değil, araçtır. Okumanın sonunda bilgi edinmeli, faydalı şeyler öğrenmelidir.       

         Okuma, çocuğun iletişim kabiliyetlerine önemli katkılarda bulunmaktadır. Kendisine kitap okunan çocukların dil gelişmesi sağlıklı olmaktadır. Kitap okuyan çocukların iletişim kapasiteleri artar. Düşün günlük yazı yazıyorsun düzenli kitap okuyorsun ve bakacaksın ki kitap okudukça kendinde tahmin edemeyeceğin bir değişim fark edeceksin. Bu değişim seni bambaşka birine dönüştürür mesela konuşma tarzını, empati yeteneğini, hayat düzenini, olaylara bakış açışını, kişisel gelişimini, konuşma tarzını, kelime dağarcığını, sakinliğini, özgüvenini, çözüm odaklı üretim yapabilme yeteneğinin geliştiğini fark edeceksin ya da fark ederler.

        Günümüz bilgi ve iletişim toplumunda kendini iyi ifade eden kişilerin başarılı olduğunu vurgulamak gerekir. Düzenli okuma çocukların kolay öğrenme ve doğru hüküm verme kabiliyetlerini arttırır. Kitapların kazandırdığı zihin gücü; öğrenme, sorgulama ve karar verme süreçlerine önemli ölçüde etki ederek kişinin muhakeme gücünü arttırır. Kitap okuma esnasında beyin aktif olarak çalışır. Bu durumda birçok yürütücü fonksiyon (zihnî bilgi işleme ve hafızaya alma süreci) aktif olarak kullanılır. Okumanın sonucu olarak çocukta dikkat, anlama ve anlamlandırma, gördüklerini fark etme gibi birçok zekâ fonksiyonu olumlu yönde gelişmektedir. Amerikalı ünlü yazar Alvin Toffler: "21. Yüzyılın cahilleri, okuma-yazma bilmeyenler değil; okumayanlar, öğrendikleri yanlış bilgileri değiştiremeyenler ve yeniden öğrenemeyenler olacaktır" diyerek okuma yazma bilmesine rağmen okumayan günümüz insanını cahil olarak değerlendirmektedir. Bu görüşünde de haklıdır.
     

      Yine Amerikalı edebiyatçı Ursula Kroeber Le Guin: “Eğer bir nesil cehaletin mutluluk olduğunu sanarak yetişirse, bir sonraki nesil cehaletini bile fark edemeyecektir. Çünkü bilginin ne olduğunu bilmeyecektir” diyerek cep telefonu, bilgisayar, televizyon gibi araçlardan doğru olup olmadığı belli olmayan bilgilerle yetişen günümüz insanına önemli bir uyarı yapmaktadır.

 

       Kitaplar, güncel bilgilere sahip olmak için okunması gereken dergi ve gazetelerden ayıran en önemli özellikleri kalıcılığı ve her zaman başvurulacak bir kaynak olmalarıdır. Dergi ve gazetelere oranla çok daha detaylı bilgiler içeren kitap, doğru seçim yapıldığında okunduğu her dönem yarar sağlayacak bir kaynaktır. Bu yazıyı okuduktan sonra eliniz kütüphanenizdeki tozlu raflara gidiyor ve kitap alıp okumak içinizden geliyorsa dünyada şuan sizden mutlu insan yoktur diye düşünmelisiniz. Unutmayın ki “En Büyük düşman, cahil dosttur” Okumak insanın kişisel gelişimini sağlayan en önemli etkenlerden biridir.  İyi okumalar

Bazı kitapların tadına bakılmalıdır. Diğerleri yutulmalıdır ve çok azıda çiğnenip hazmedilmelidir.

(Francis Bacon)