Bir milletin sahip olduğu değerler ne kadar yüce olursa olsun, hatta yetişkin nesiller bu değerlere ne kadar bağlı bulunurlarsa bulunsunlar, yetişmekte olan nesillere, çocuklarımıza, gençlerimize bu değerlerimizi kazandıramazsak, geleceğimizi teminat altına alamayız. Bir ailenin en büyük teminatı iyi yetiştirilmiş bir evlat olduğu gibi, bir milletin de en büyük teminatı iyi yetişmiş gençlerdir. Bunun için her türlü fedakârlığı bütün maddi ve manevi gücümüzü kullanmayı en büyük vazife kabul etmeliyiz.

Öğretmenlerimizin teknoloji alanında da kendilerini yetiştirmeleri gerekiyor. Teknoloji, öğretmenlerin yerini almayacaktır. Ama teknoloji kullanan öğretmenlerin, kullanmayan öğretmenlerin yerini alacakları kesindir.  Okullara bilgisayar ve ilgili teknolojilerin girmesi genellikle büyük yatırımlar anlamına geliyor: Yöneticiler bu teknoloji yatırımlarının hedeflerine ulaşıp ulaşmadığını ve öğrenci başarısını etkileyip etkilemediğini bilmek istiyorlar.

       Araştırmalar öğrencilerin teknoloji kullanımından doğacak başarılarında en güçlü etkenin öğretmenlerin teknolojiyi kullanma becerisi olduğunu gösteriyor. Öğretmenlerin teknolojinin sadece nasıl kullanılacağını değil ne zaman ve niçin kullanılacağını da bilmeleri gerekiyor.

      Öğretmenler için teknoloji becerileri olarak adlandırılan beceriler bugün okullarda öğretmenlerin karşılaştıkları teknolojileri özellikle bilgisayar ve ilgili teknolojileri rahatça kullanabilmeleri anlamına geliyor. Öğretmen olarak öğretmeniz istenilen konu alanı ilgili bilgi ve becerilerin kaynağı olmanız beklenir. Yaşam boyu öğrenmeye katılmanız beklenir. Uzman olarak bu konu bilgisi açısından kesin ve güncel olmanız gerekir. Ayrıca eğitimdeki yeniliklere ayak uydurabilmek için yeni bilgi, beceri ve davranışlar geliştirmeniz gerekir. Öğrencilere rol model olmanız beklenir. Özellikle de bilim, teknoloji, ekonomi, iş dünyasındaki değişiklik ve gelişmeler ile Milli Eğitim politikasındaki değişikliklere ayak uydurmanız gerekecektir.

      Türkiye’de eğitim programları ile, güncelliği yakalamanıza ve yaşadığınız anın ötesine geçmenize, geleceğe kendinizi iyi hazırlamanız ve kendinizi kişisel bir mesleki gelişim planı hazırlamanızda çok faydalı olacaktır. Geleceği düşünerek hayaller kurmak öğretmenin belki de en önemli işidir.

      Öğretmen, bir ağaç fidanına bakarken meyvelerin kokusunu alan, gölgesinin serinliğinde ürperen kişidir.

SON SÖZ OLARAK;

        Eğitim fakültelerinden mezun olup çalışmaya başlayanların bir kısmı öğretmen olur, bir kısmı da öğretmenlik yapar. Birinciyi tercih edenler sınıfta öğrencilerin gözlerine, ikinciyi tercih edenler ise sürekli saatlerine bakarlar. İnsan yetiştirmekle müfredat yetiştirmek arasındaki fark, işte bu bakışta gizlidir. Öğretmenler de kendilerine bakan bir çift göz yakalamak için uğraşırlar sınıfta. Yakalayınca da bir ümit koşmaya başlarlar. Öğretmenin en büyük ödülü bir çift meraklı gözdür.

      Unutmayın! Bir ülkenin kaderi siz değerli idealist ve başarılı öğretmenlerin elindedir. Sizler ne kadar başarılı olursanız; ülkenin ve insanların geleceği o kadar iyi olur…

                    Unutmayalım; “Biz neysek, eğitim sistemi odur”